Eklem Bacaklılar, Eklem Bacaklılar Hakkında Bilgi

Eklem Bacaklılar

Eklem bacaklılar hayvanlar aleminin, çokhücreliler alt âleminden sölomata kolu içindeki eklembacaklılar şubesine giren hayvanlardır. Vücutları baş, gövde ve karın olmak üzere 3 bölmeye ayrılmıştır ve kitin denen sert bir tabaka ile örtülüdür.

Kitin ölü olduğundan hayvanın büyümesine engel olur. Bu yüzden zaman zaman atılır. Alttaki deriden yenisi oluşur. Buna deri değiştirme denir. Kitin tabakaya bağlı kasların kasılıp gevşemesiyle bölmeler birbirine yaklaşır ya da uzaklaşır. Hayvan böylelikle hareket etmiş olur. Okumaya devam et Eklem Bacaklılar, Eklem Bacaklılar Hakkında Bilgi

Ampuller, Edison Ampulü Nasıl Buldu, Flüoresanlar

Edison’un Ampulü Buluşu ve Ampuller

Günümüzde, çoğunlukla evler, şehirler elektrikle aydınlatılmaktadır. Elektriğin aydınlatmada kullanılması elektrik ampulünün bulunmasıyla başlamıştır.

Edison’un Ampulü Buluşu

İlk elektrik ampulünü 1879’da Edison yapmıştır. Bu Edison’u en çok uğraştıran buluş olmuştur. Elektrik akımının doğurduğu sıcaklığa dayanıp ışık veren cismi bulması için 40 000 deney yapması gerekmiştir. Okumaya devam et Ampuller, Edison Ampulü Nasıl Buldu, Flüoresanlar

Ergenekon Destanı, Oğuz Kağan Destanı, Göç Destanı

Ergenekon Destanı

Türkler’ in eski bir destanıdır. Ergene dağ beli kon da konak anlamına gelir. Destanın özü şudur:

Oğuz han ölünce yerine oğulları geçti; bunlar Gök Han, Ay Han, Yıldız Han, Deniz Han ve İl Han’dı. İİ Han zamanında Tatarlar saldırdılar ve bütün Türkleri kılıçtan; geçirirler. Yalnız İl Han ve iki oğluyla karıları kurtuldu. Başka bir yerlere göç edip orada yerleşmek istediler; yanlarına koyun, at, sığır, deve aldılar: yola koyuldular; Karşılarına bir dağ çıktı. Bir türlü onu nasıl aşacaklarını bilemediler. O sırada bir kurdun ayak izlerine rastladılar, dik yamaçlarda izlerin ardından giderek bin bir güçlükle öte yana geçtiler. Burası cennet gibi bir yerdi: sulak, yeşillik, bereketli. Orada yerleştiler, Zamanla torunları torunlarının torunları oldu. Kalabalıklaştılar. O kadar ki Ergenekon adını verdikleri bu bölge onlara yetmez oldu. Buranın dışına çıkıp eski yurtlarına dönmek İstediler; Ne var ki bütün dağlar demirdendi, çepeçevre sarmıştı onları; çıkış, noktası yoktu. Bir demirci çareyi buldu: demir dağları eritmek. Bu, başarıyla gerçekleştirildi. Dışarı çıkıldığı zaman bir Boz kurt gördüler. Onun ardına takılarak eski yurtlarına döndüler. Okumaya devam et Ergenekon Destanı, Oğuz Kağan Destanı, Göç Destanı

Ekmek Hakkında Bilgi, Ekmek Çeşitleri

Ekmek Hakkında Bilgi

Ekmek yiyeceklerimizin başında gelen en önemli besindir. Ekmek ta­hıl dediğimiz tanelerden yapılır. Bun­lar, başta buğday olmak üzere, arpa, yulaf, çavdar ve mısırdır. Bunlardan başka pirinç unundan yapılmış ek­mek yiyen ülkeler de vardır.

Ekmeğin Yapılışı

Un, yeteri kadar su, tuz ve maya karıştırılarak hamur yapılır. Köylülerimizin çoğu maya koymadan hamur yapar. Bu hamurdan yapılan ekmeğe yufka ekmek denir. Hamur elle ya da özel makinelerle iyice yoğrulduktan sonra bir süre bekletilir. Maya ile kabarması ve ekmek olacak hale gelmesi beklenir. Kesilen hamur biçim verildikten sonra fırına sürülür.

Bu yolla daha çok şehirlerde ye-nen fırın ekmeği yapılır. Bazen köylerde hamur tandır denen tuğla ya da toprak ocaklarda pişirilir. Okumaya devam et Ekmek Hakkında Bilgi, Ekmek Çeşitleri

Efsane, Efsane Nedir, Mitos, Mitos Nedir

Efsane, halkın ağzında dolaşan, olağan dışı kahramanlarla, olaylarla bezenmiş hikâyelerdir. Kahramanlar hep üstün kişilerdir; ya bir tanrı kadar güçlenmiştir, tanrılara yaraşır işler yapar, ya da bir tanrıdır. Efsaneler çoğunlukla çok tanrılı dinler zamanından kalmadır. Kahramanlar ya kötü kişilerle ya da canavarlarla karşılaşır, dövüşürler. Başarılması imkânsız işlere atılır, başarırlar. Bazıları aşk öyküsüdür; bununla birlikte serüven o kadar akıl almaz olur, sevgililer öyle güçlüklerle karşılaşır ki efsaneleşirler.
Tarihin çok eski çağlarından kalmış olan ve inanış haline gelen efsanelere mitos denir. Mitoslar çoğunlukla dünyanın ve insanların yaradılışı konusunu işler; tanrılarla insanlar arasındaki ilişkiyi anlatır. Mitosların tümüne mitoloji denir. Mitoloji sözü ayrıca mitosları inceleyen bilgi kolunun da adıdır. Mitoslar ve efsaneler halkların hayallerinden yarattığı eşi bulunmaz, hoş öykülerdir. Bunlar ulusların sevinçlerini, üzüntülerini, korkularını ve tasalarını dile getirir. Okumaya devam et Efsane, Efsane Nedir, Mitos, Mitos Nedir

Edebiyatın Türleri, Nesir, Nazım, Fıkra, Anı, Destan

Edebiyatı sözlü edebiyat, yazılı edebiyat diye ikiye bölebiliriz. Böyle bir ayırımın yanında biçimle ilgili bir bölümleme de yapılabilir. Bunlar nesir ile nazım’dır.

Nesir, düşüncelerin dil kurallarının getirdiği düzen içinde düz olarak anlatılmasıdır. Nazım ise kelimelerin durgu, hece uzunluğu ve vurgu gibi özelliklerine yani vezine dayanan bir çeşittir. Şiirler, destanlar, manzum tiyatro oyunları nazımın en güzel örnekleridir.

İlk edebiyat eserleri daha çok nazım türündeydiler. İlk çabaların sözlü edebiyat çerçevesi içinde olduğu düşünülürse şiirin, destanın akılda daha kolaylıkla kalmasından dolayı nazmın öncelik kazanmış olması akla yatkın gelir. Okumaya devam et Edebiyatın Türleri, Nesir, Nazım, Fıkra, Anı, Destan

Edirne İli Hakkında Bilgi, Edirne İli İlçeleri

EDİRNE İLİ

Yüz ölçümü 6 276 km2, nüfusu 399.316 (2011 yılı). Edirne. Tunca ve Arda kollarının Meriç nehrine karıştığı yerde kurulmuş bir şehirdir. Posta kodu:22000. Belediye sınırları içindeki nüfusu 272.294, 127.022 kişi ise belde ve köylerde ikamet etmektedir.

İl toprakları düzlüktür. Kuzeyde Istarınca dağlarının batı etekleri en yüksek bölümdür. Başlıca akarsuyu Meriç’tir. Bulgaristan’dan doğan Meriç Edirne yakınlarında Tunca ve Arda kollarını alır, Sonra güneye inerek Türkiye – Yunanistan sınırını çizer, İpsala yakınlarında Ergene kolunu alır, çatal ağız yaparak Enez körfezinden denize dökülür. Denize döküldüğü yerde küçük birkaç göl meydana getirir. Bunların en büyüğü Gala gölüdür. Edirne’de yazlar sıcak, kışlar soğuk geçer. Yağış bahar ve kış aylarındadır. Kuzeyde ıstarınca dağı etekleri ormanlıktır. İl toprakları verimlidir. En çok buğday, mısır, çeltik ekilir. İpsala ve Enez bölümünde iyi cins kulaklı pirinç yetiştirilir. Hayvancılıkta ileri durumdadır. Okumaya devam et Edirne İli Hakkında Bilgi, Edirne İli İlçeleri

Edebiyatın Önemi

Edebiyatın toplum hayatı üzerinde önemli etkileri vardır. Onu günlük hayatın dışında bir noktadan sonra gereksiz bir eğlence, boş zamanlarda ilgilenilecek bir uğraş olduğunu düşünmek büyük yanılmadır. Etkileri bazı örneklerle gösterilebilir. Bunların başında dilin gelişmesi sayılabilir. Gerçekten de köklü edebiyat çabaları dillere yepyeni güçler, derin incelikler kazandırmıştır. Yeni kelimelerin türetilmesi, onlara incelikler verilmesi, benzer kelimeler arasındaki ayrımların belirlenmesi hep edebiyat çalışmalarının sonunda olmuştur. Bunun yanında ayrıca, edebiyatın bazı duygu, düşünce ve kavramlarının anlatılmasında insanlara çok yararlı olduğunu eklemek gerekir. Okumaya devam et Edebiyatın Önemi

Edebiyat Nedir, Edebiyat Hakkında Bilgi

Düşüncelerin, duyguların, hayallerin güzel ve etkili bir biçimde anlatılmasına edebiyat denir. Bu yazılı ya da sözlü olabilir.

Ama yazılı ya da sözlü her anlatım edebiyat değildir. Örneğin yazılan iş, dostluk mektupları, gazete haberleri, radyo konuşmaları, yalnız birer anlaşma yoludur. Bunların güzel ve etkili olarak yapılması edebiyatı doğurur. Kalıcılık özelliği de buradan gelir; çünkü ortaya çıkan söz ya da yazı dizisi günlük sözlerden, yazılardan o kadar değişik, o kadar güzel ve etkilidir ki akılda kalırlar ya da tekrar tekrar okunulmak istenirler; elden ele, ağızdan ağıza dolaşırlar. Okumaya devam et Edebiyat Nedir, Edebiyat Hakkında Bilgi

Emeviler

İSLAM  İMPARATORLUĞU 

Hz. Muhammed’in sağlığında bütün Arabistan İslâm bayrağı altında birleşmiş ve Müslüman olmuştu. Hz. Muhammed’in vefatından sonra sırasıyla Hz. Ebûbekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali halife oldular.

Hz. Ali’nin 661’de vefatından sonra İslâm imparatorluğunun başına Emevî ailesi geçti ve halifelik babadan oğula geçen bir saltanat oldu. Böylece Emeviler dönemi başlamış oldu. Okumaya devam et Emeviler