A harfi ile başlayan bilgiler…
(1860-1904)
Anton Pavloviç ÇEHOV ünlü bir Rus yazarıdır. Küçük hikâyeleri ve sahne eserleriyle tanınmıştır. Karadeniz kıyısında Taganrog’ta doğdu. Babası küçük bir tüccardı. Moskova Üniversitesi’nde tıp öğrenimi gördü. Bir yandan da küçük hikâyeler yazarak geçimini sağlıyordu. İlk hikâyesi bir gazetede 1880’de yayınlandı. İlk kitabı 1886’da basıldı ve büyük bir başarı kazandı. Okumaya devam et Anton Pavloviç Çehov
Ay, bir ışık kaynağı değildir, sönmüş bir cisimdir. Güneşten aldığı ışıkla aydınlanır ve bu ışığı dünyaya yansıtır. Ay ışığı, aslında aya çarpıp yansıyan güneş ışığından başka bir şey değildir. Ay yüzünde yansımaya uğrayan güneş ışığının azı veya çoğunun dünyaya doğru oluşuna göre ay, değişik parlaklık biçimleri gösterir. Buna ayın evreleri (safhaları) deriz. Okumaya devam et AYIN EVRELERİ
Cismin bir noktasından çıkan ışınlar aynaya çarpınca düz aynadaki yansıma kanunlarına uyarak yansır. İki yansıma kanunu vardır.
1) Yansıma Kanunu — Gelen ışın (cismin bir noktasından çıkarak aynanın üzerine düşen ışın), ile gelme noktasındaki normal ışın ve yansıyan ışın aynı düzlem içindedirler. Okumaya devam et Aynalarda Görüntü
Üzerine düşen ışınları yansıtabilen, düzgün, cilâlı yüzeylere ayna denir. İlk insanlar kendilerini görebilmek için göllerin, havuzların, durgun su birikintilerinin yüzeylerine bakardı. Böylece parlak ve pürüzsüz yüzeylerin ışığı yansıttığını öğrendiler. Mısırlılar, Eski Yunanlılar, Romalılar ve İbraniler maden levhaları cilalayarak ayna yapmışlardır. Okumaya devam et Ayna
Ege bölgesinde bir ilimizdir. Kuzeyinde İzmir ve Manisa, doğusunda Denizli, güneyinde Muğla illeri, batısında Ege denizi vardır. Aydın’ın Yüz ölçümü 8 007 km2, Aydın’ın nüfusu 989.862. İl merkezinin yüzölçümü 953 km2 nüfusu 588.552, kırsal kesimlerdeki nüfusu 401.310’dur. Aydın’ın Plakası 09, posta kodu 09000’dur. Okumaya devam et Aydın İli Ve İlçeleri Hakkında Bilgi
En ünlü mimarlık anıtlarından biri İstanbul’daki Ayasofya‘dır. Fatih Sultan Mehmet 1453 yılında bu büyük Bizans kilisesini camiye çevirmiş; Ayasofya müze haline getirildiği 1935 yılına kadar cami olarak kalmıştır. Okumaya devam et AYASOFYA CAMİİ HAKKINDA BİLGİ
İslâmlıktan önceki Arap kültürü hakkında çok şey bilinmiyor. Arap dilinin ilk örnekleri halk şiiri türündendir. Ozanlar panayırlarda bir araya gelir ve yarışmalar yaparlardı. Kaside denilen şiir şekli o çağlarda gelişmiş, zamanla bütün Arap şiirini etkisi altına almıştı. Kasideler aşk şiiri gibi başlar sonra sevgili ile paylaşılan hatıralardan söz edilir, bu arada bir tabiat parçası ya da bir hayvan uzun uzun anlatılır, en sonda da asıl amaç olan kendi boyunu (kabilesini) övme, başkalarım yerme bölümüne yer verilirdi. Okumaya devam et ARAPLARDA KÜLTÜR VE SANAT
Emevîler’den sonra Irak ve Mısır’da hüküm süren hanedan. Ez. Muhammed’in amcası Hz. Abbas’ın soyundan oldukları için Abbasiler diye anılır. Abbasiler döneminde 750’den 1258’e kadar Irak’ta 1281’den 1517’ye kadar da Mısır’da halifelik ettiler.
Irak Abbasileri : Abbasilerin İslâm imparatorluğunun başına geçmesinde, Emevîler’in Hz. Muhammed’e ve ailesine düşman olmaları ve Arap olmayan Müslümanlara kötü davranmalarıma rolü büyük olmuştur. Emevîler, Arap olmayan bir yerli Müslüman’la yan yana yürümeyi, hatta birlikte namaz kılmayı bile küçüklük sayarlardı. Okumaya devam et ABBASİLER
Türk Alfabesi
Türk alfabesi, 1928 yılında çıkarılan bir kanunla, harf devrimi sonucu ile Türk alfabesinde Arap harflerinin kullanılmasına son verildi. Latin harfleri temel alınarak, 1 Kasım 1928 gün ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir. 29 harften oluşur. (Bknz. Alfabe)
Türkçede Kullanılan Harfler:
Büyük Harfler: A B C Ç D E F G Ğ H İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
Küçük Harfler: a b c ç d e f g ğ h i j k l m n o ö p r s ş t u ü v y z Okumaya devam et Çeşitli Alfabeler
Arap; Arabistan ile Afrika’nın kuzeyinde yaşayan, Arapça konuşan, Sami ırkından bir topluluk. Müslümanlıktan sonra kuzey Afrika’ya yayılan Araplar buradaki Kıptî (Copte=Kopt) ve Berberî’Iere de Müslümanlığı kabul ettirdiler. Bunların yerli halkla kaynaşması, tiplerinin nispeten değişmesine yol açtı. Araplar, genel olarak düzgün vücutlu, uzunca boylu, esmer, dolikosefal kafalı, siyah gözlüdür. Arapları başlıca, şehirde yaşayanlarla, göçebeler olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Göçebelerle şehirde yaşayanlar genellikle birbirlerini sevmez, hatta birbirlerinden nefret ederler. Okumaya devam et ARAPLAR VE İSLAM