Hüseyin Rahmi Gürpınar Kimdir, Hayatı ve Eserleri?

Hüseyin Rahmi GÜRPINAR
(1864-1944)

İstanbul’da doğdu. Babası subaydı. Annesini küçük yaşta kaybetti. Babası’ yeniden evlenince Hüseyin Rahmi‘yi büyükannesi ve teyzesi yetiştirdiler. Bir süre mahalle okuluna gitti. Birçok okul değiştirdikten sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdi. Bu arada Fransızca dersler almış ve Fransızca eserler okumaya başlamıştı. Hastalanıp fakülteyi de yarıda bırakmak zorunda kaldı.

Adliye’de katip olarak memurluk hayatına atıldı. 1908 yılma kadar çeşitli yerlerde memurluk yaptıktan sonra resmi görevden ayrılarak artık hayatını yazı yazarak kazanmaya başladı.

Aynı yıl Ahmet Rasim’le birlikte «Boşboğaz» adlı bir mizah dergisi çıkarmaya başladıysa da bu dergi siyasal nedenler yüzünden mahkemeye verildi. Çok geçmeden de kapandı.

Gürpınar‘ın hayatı sakın ve huzur içinde geçmiştir. 1912 yılında Heybeliada’da geniş bahçeli güzel bir köşk yaptırıp oraya taşındı. Hemen bütün ömrü bu köşkte, sürekli yazı yazarak ve ancak pek yakın arkadaşlarıyla görüşerek geçmiştir.

1935’te Kütahya milletvekili oldu. Bu görevi de 2 yıl sürdü. 1944’de Heybeliada’daki köşkünde öldü.

Gürpınar çok küçük yaşlarda çevresindeki olaylarla ve insanlarla ilgilenmeye, bunları konu alan yazılar yazmaya başladı. Hikâye, çeviri, makale çeşidinden örneklerle kendini yetiştiren yazarın ilk eseri «Ayna-Şık» dır. Tercüman-ı Hakikat gazetesinin yöneticisi Ahmet Mithat bu eseri okuyup çok beğendi. Eser gazetede tefrika edildi. Böylece okuyuculara tanıtılmış oldu.

Daha ilk eserinde toplum sorunlarıyla ilgilenmiş, o zamanlar moda olan Fransız yaşantısını taklid alışkanlığını yermiştir. Yazarın öteki eserleri de gerçekçi (realist) ve doğacı (natüralist) türlerdendir.

Gürpınar eserlerinde halkın kolayca anlayacağı bir dil kullanmış, halk için yazmıştır. Romanlarının kahramanlarını genellikle İstanbul halkından seçmiştir. Böylece o dönemin İstanbul’unu eksiksiz olarak gözler önüne sermiştir. Hemen her eserinde mizaha geniş yer vermiş, böylece okuyucunun sıkılmadan, farkında olmadan eserin derinliklerine inmesini sağlamıştır. Eserlerinde Batı taklidi, süslü, özentili dili kullanmadığından Serveti fünuncular onu küçümsediler. Buna rağmen o yurt çapında okunan ve çok sevilen bir yazardır.

Gürpınar‘ın kitap halinde yayımlanmış başlıca eserleri şunlardır:

Romanları: «İffet»; «Mürebbi-ye»; «Metres»; «Tesadüf»; «Nimetşinas»; «Şıpsevdi»; «Kuyruklu Yıldız Altında. Bir İzdivaç»; «Sevda Peşinde»; «Gulyabani»; «Cadı»; «Toraman»; «Efsuncu Baba»; «Kaynanam Nasıl Kudurdu».

Hikâyeleri: «Kadınlar Vaizi»; «Namusla Açlık Meselesi»; «Kaatil Buse»; «İki Hödüğün Seyahati»; «Tünelden İlk Çıkış»; «Gönül Ticareti»; «Melek Sanmıştım Şeytanı».

Oyunları: «Hazan Bülbülü»; «Kadın Erkekleşince».

Çevirileri: «223 No. lu Cüzdan»; «Bir Kadının İntikamı»; «Batinyo-lu İhtiyar»; «Paris’te Bir Teek-hül»; «Frederik ile Bernadet»; «Biçare Bakkal».

Çeşitli eserleri: «Müntehabat-i Hüseyin Rahmi»; «Eti Senin Kemiği Benim»; «Cadı Çarpıyor»; «Şekavet-i Edebiyye».

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir