Aslan

ASLANLAR

Memelilerin etoburlar familyasından yırtıcı bir hayvan. Ormanlar kralı olarak bilinen aslan, yalnız Afrika’da ve Hindistan’ın bir bölgesinde yaşar. Kazılarda ele geçen fosiller, eskiden Avrupa’da da aslan yaşadığını göstermiştir. Ateşli silahlarla yapılan avlar aslan soyunu azaltmış bulunmaktadır.

Aslanlar postlarının rengine ve yelelerinin durumuna göre çeşitli ırklara ayrılır. Aynı ailenin diğer üyelerinden, postlarının rengi ve erkeklerinin baş, ense ve omuzlarındaki yeleleriyle ayrılırlar. Ayrıca kuyruklarının ucunda da bir kıl demeti bulunur. Renkleri sarımtırak gridir. Uzunlukları burunlarından kuyruk ucuna kadar 3 m’yi bulur. Büyüklük bakımından ancak kaplan, aslana yaklaşabilir, hatta biraz da geçer. Dişi aslan 30 cm kadar daha kısa olur. Aslanların kendine mahsus kükremeleri vardır. Amerika’da yaşayan ve “dağ aslanı” denen puma da aynı soydandır.

Aslanlar seyrek ağaçlıklı, kumlu ve kayalık yerlerde, dere kenarlarındaki sazlıklarda ve yüksek otların arasında yaşar. Avlarını pusu kurarak ve sezdirmeden yaklaşarak yakalarlar. Aslanlar çok kısa bir mesafede birden hızlanabilirler. Başlıca besinleri, antilop, zebra, zürafa, mandadır. Leş yemezler. Hayvancılık edilen bölgelerde sığır ve koyun da çalarlar. İnsana pek seyrek saldırırlar; genellikle av peşinde koşamayacak kadar yaşlı aslanlar insan yiyici olarak tanınır.

Aslanlar şaşırtıcı derecede kuvvetlidirler. Cesaretleri hakkında son derece ilgi çekici şeyler anlatılır. Ağızlarında keçi veya başka bir av hayvanı olduğu halde bile önemli engelleri bir sıçrayışta aşabilirler.

Dişi aslan bir defada 3-4 yavru doğurur. Erkek ve dişi aslanlar, yavrularını büyük bir şefkatle büyütürler. Yavrular 7 yaşında ergin hale gelir. Aslanların ömrü 25-30 yıldır.

LA FONTAINE’DEN BİR MASAL

ASLANLA FARE
Herkes herkese yardım etmeli.
Ben büyük, o küçük de dememeli.
Bir masalım var bunun üstüne,
Başka da bulurum isteyene.
Aslan toprakla oynuyormuş bir gün;
Bir de bakmış pençesinde bir fare.
Aslan, aslan yürekliymiş o gün.
Kıymamış canına, bırakmış yere.
Boşuna gitmemiş bu iyiliği.
Kimin aklına gelir
Farenin aslana iyilik edebileceği?
Etmiş işte, hem de canını kurtarmış.
Günün birinde aslan
Biraz çıkayım derken ormandan,
Düşmüş bir tuzağa,
Ağlar içinde kalmış;
Kükremiş durmuş boşuna.
Bereket fare usta yetişmiş imdada:
Bu iş kükremekle değil,
Kemirmekle olur demiş.
Başlamış incecik dişlerini işletmeğe
Gelmiş ipin hakkından kıtır kıtır.
Bir ilmek kopunca ağdan hayır mı kalır?
Sabır, biraz da zaman
Güçten, öfkeden daha yaman.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir