Göller ve Göllerin Oluşumu

GÖLLER

Göller, karalarla çevrili geniş su kütleleridir. Kimi ufak olur, kimi denizler kadar geniş olur. Kimi dağ tepelerinde yer alır, kimi düzlüklerde bulunur. Eski çağlardan beri insanlar göllerden çeşitli şekillerde yararlanmıştır. İlk insanlar evlerini, kentlerini düşmanlarından korunmak için göllerin ortasına yapmışlardı. Daha sonraları yumuşak bir iklim sağladığı için göl kıyılarına yerleştiler. Bugün bile göllerden elde edilen besin maddelerini yiyoruz. Ayrıca kıyılarını birer dinlenme, eğlence ve spor yeri olarak da kullanıyoruz.

GÖLLERİN OLUŞUMU

Göller ya karalardaki çukurlara suların dolmasıyla, ya da bazı suyollarının önünün sonradan tıkanıp çukurlaşmasıyla ortaya çıkarlar. Çukurların dolması yüzünden beliren göllere yerli kaya gölleri deniliyor. Bu çukurların çoğu eski çağlarda oluşmuştu. Üzerlerinde yer alan buzullar eriyince göller belirdi. Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika’daki göllerin çoğu buzul gölleridir.

Sönmüş yanardağların kraterlerinde de göller oluşabilir. Yurdumuzdaki Nemrut ve Karapınar gölleri bu tiptendir. Bazen da akarsuların yatak değiştirmesi yüzünden eski yatağın bir bölümünde su birikintileri belirir ki bunlar da birer göldür. Bir de insanlar kentlerini, parklarını süslemek için özel çukurlar kazıp su doldurarak yapma göller oluşturmuşlardır.

Eğer bir yanı açık bir çukurun önü tıkanırsa ortaya set gölleri çıkar. Van gölü bunun güzel bir örneğidir. Eskiden bu çukurluğun ağzı açıktı; gelen sular toplanmadan boşalırdı. Daha sonra Nemrut dağından akan lavlar bu çıkışı tıkayınca ortaya göl çıktı. İstanbul’daki Çekmece gölleri eskiden birer körfezdi; daha sonra kum ve çakıllar körfeze girişi tıkayarak birer set yaptılar. Sapanca gölü de bir set gölüdür. Barajlar yapıldıktan sonra arkalarında beliren geniş su yığınları da bir bakıma göldür;

Göllerin en büyük düşmanı buharlaşmadır. Eğer dışarıdan gelen sularla beslenmezlerse kısa zamanda kuruyup yok olurlar. Beslenme bazı akarsuların göle dökülmesiyle olur. Bazen yeraltı suları yoluyla da beslenirler. Eğer gelen su çukurun alabileceğinden fazlaysa uygun bir noktadan göl dışına boşalmaya başlar. Böylece gideğen adı verilen akarsular belirir. Bu olay göl suyunun tuzluluk derecesini etkiler. Sularını boşaltanlar tatlı, boşaltmayanlar tuzlu olur. Örneğin yurdumuzdaki Van gölü ile Koçhisar gölü tuzlu göllerdendir.

Dışarıdan gelen sular gölleri yeteri kadar beslese de suların taşıdığı birikinti maddelerinden dolayı çukurlar yavaş yavaş dolar ve göl, uzun zaman sonra da olsa ortadan kaybolur. Bu yüzden göller için gelip geçici bir yer şekli diyebiliriz. Ayrıca depremlerin ya da yanardağ patlamalarının sonucu olarak da göller yok olabilir. Göllerin kıyılarında ve içinde yetişen bitkilerin çürümüş kısımları yıllar boyunca göllerin dibine birikirler Bu maddeler gölün kuruyup yol olmasından sonra kömür özelliği: taşıyan bir maddeye dönüşürler bu kömüre turba denir.

YURDUMUZUN ÖNEMLİ GÖLLERİ

Van gölü 3 764 km2
Tuz Gölü 1 620 km2
Beyşehir Gölü 651  km2
Eğridir Gölü 517 km2
İznik Gölü 208 km2
Manyas Gölü 178 km2
Burdur Gölü 176 km2
Ulubat Gölü 156 km2

Göller Haritası
Göller Haritası

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir