Mikropları öldürmek için kullanılan maddelere antiseptik denir. Antiseptiklerin bulunması tıpta ve özellikle ameliyatlarda çok büyük bir çığır açmıştır. Eskiden, antiseptiklerin bilinmediği çağlarda, yaraların mikrop kapması önlenemez, birçok kimse bu yüzden hayatını kaybederdi.
Mikrop kırıcı ilaçları bulabilmek için eskiden beri çalışmalar yapılıyor, çeşitli çarelere başvuruluyordu. Mesela tuzun mikropların üremesini önlediği bilinir, eski Yunan’da, Hippokrates zamanında yaralara tuz basılırdı. Haçlı seferleri sırasında ve daha sonraları yaralar şarapla yıkanırdı. Bu sayede iltihaplanma olmadığı görüldü. Tuzdan besinlerin bozulup çürümesini önlemek için de yararlanıldı; balıkların, etlerin, tuzlanarak saklanması yoluna gidildi ki, bu da bir antisepsi usulüydü, yani mikropları öldürmek için yapılan bir işlemdi.
Mikropların istenen şekilde yok edilmesi, ancak Fransız bilgini Pasteur’ün mikroplar ve mayalanmalar üzerindeki çalışmalarından sonra gerçekleştirilebildi. Pasteur’ün çalışmalarını esas alarak araştırmalar yapan Joseph Lister (18271912) adlı İngiliz operatörü mikrop öldürücü bir maddeden yararlanarak yaptığı ameliyatları 1867’de açıkladı.
Lister önce sulandırılmış fenol kullanıyordu. Bu madde fazla acıttığından, bu alanda yeni çalışmalar yapıldı. Bulunan antiseptik maddelerle yaraların tehlikesiz şekilde iyileştirilmesinin çareleri bulundu. Antiseptik maddelerin başlıcaları: asit borik, rivanol, göztaşı, potasyum permanganat, oksijenli su, formol ve başkalarıdır.
.berbat