Dede Korkut Hikayeleri

Dede Korkut Hikâyeleri

Yazılı Türk hikâyelerinin en eski örnekleri «Dede Korkut Hikâyeleri»dir. Bu hikâyelerin önceleri Oğuz Türkleri arasında söylendiği,   XIV ya da XV. yüzyılda yazıldığı   sanılıyor.

Hikâyelere adını veren ve Korkut-Ata olarak da anılan Dede Korkut, halkın akıl danıştığı bir yaşlıdır. Destanla hikâye arasında ve bu iki türün özelliklerini birleştiren bu hikâye dizisini ilk olarak onun anlattığı söylenir. Genel olarak kitaptaki hikâyeleri tek kişinin yazmadığı, eserin eskiden beri Türkler arasında söylenen hikâyelerden doğduğu sanılmaktadır.            

Kitabın Dresden kitaplığındaki Arap harfleriyle ilk yazması 1815’ten beri biliniyordu. Bu kitap ilk olarak 1916’da Kilisli Rıfat Bilge tarafından İstanbul’ da yayınlandı. İkinci   eksik  bir  yazma 1950’de Vatikan kitaplığında bulundu. Kitapta nazımla nesir birlikte kullanılmıştır. Akıcı bir nesirle anlatılan olayların arasına, kahramanların o olayla ilgili duygularını dile getiren, serbest şiir parçaları yerleştirilmiştir. Dede Korkut, hikâyelerin asıl kahramanı değildir. Bazen olayları anlatan, hazan da hikâyelerde çeşitli görevler yüklenen kişidir. Kitap Dede Korkut’u tanıtan kısa bir Önsözle başlar. İçinde 12 hikâye vardır. 2 tanesi doğayla insan arasındaki savaşı anlatır. 2 tanesi aşk hikâyesidir. 6 tanesi Oğuz beylerinin kuzey ve batıdaki düşmanlarla, 2 tanesi de kendi aralarında yaptıkları savaşlar üzerinedir.

Araştırmalara göre, Oğuzların eski sözlü destanlarına, Anadolu’ya gelirken başlarından geçen olaylar da eklenmiş, böylece değişik zamanlarda, başka yerlerde geçen olayların birleşmesiyle Dede Korkut Hikâyeleri doğmuştur. Hikâyelerde eski Türklerin yaşayışı, töre ve gelenekleri gerçekçi bir biçimde anlatılmıştır.

Dede Korkut Hikayeleri
Dede Korkut Hikayeleri

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir