Balinalar
Memeli hayvanların, denizde yaşayan ve balığa benzeyen bir türü. Balinalar yavrularını canlı doğurur, emzirerek beslerler. Ancak suda yaşamaya öyle uymuşlardır ki şekil ve iskeletleri balığı andırır.
Balinalar okyanuslarda yaşar. Derilerinin altındaki 20 – 40 cm kalınlığındaki yağ tabakası hayvanı kutup denizlerinin, soğuğundan korur. Balinalar fanonlu veya dişli olabilir. Fanon, boynuz maddesinden yapılmış ince, yassı çubuklardır. Sayıları 400’ü bulabilen fanonlar ağıza doldurulan suyu süzerek içindeki balıkları, yumuşakçaları, küçük kabuklu hayvanları ayırmaya yarar. Balinanın sindirim sistemleri ancak küçük deniz canlılarını yutabilecek şekildedir. Bu bakımdan, bunlar ancak fanonlarına takılan küçük canlıları yutarak beslenirler. Balinaların akciğerleri büyüktür. Gerekirse 1 -1,5 saat su altında kalabilmelerine rağmen normal olarak 10-15 dakikada bir çıkıp hava alırlar. Burun delikleri kafalarının üstündedir. Soğuk denizlerde su yüzüne çıkıp nefes verdikleri zaman, hemen yoğunlaşan nefeslerinin fıskiye gibi püskürdüğü görülür. Balinaların kuyruğu balıklarınki gibi düşey değil,
yataydır. Bu sayede hızla su yüzüne çıkabilirler.
Dış kulakları yoktur. Gözleri küçüktür Balinaların birçok çeşidi vardır. Fanonlu balinaların en belirgin örneği Grönland balinasıdır. uzunluğu 18 – 20 metre, ağırlığı 150 ton olabilir. Memeli hayvanların en büyüğü bunlardır, Sürüler halinde gezerler. Ağızlarının uzunluğu 5-6 m, genişliği 3-4 m olur.
YUNUSLAR
Balinagillerin ilginç çeşitlerinden biri yunuslardır. Bunlar sürüler halinde yaşarlar. Boyları 1,5 -3 m arasında değişir. Balinalarda olduğu gibi deniz yaşayışına çok iyi uymuşlardır; örneğin ön ayaklar değişime uğrayarak yüzgeç olmuştur. Bunların da kuyrukları yataydır. Aslında uysal hayvanlardır; o kadar ki karşılarına çıkan gemileri uzun süre izlerler, hatta onlarla yarışırlar, insanlar bakımından en büyük kusurları, dalyanlardaki balıkları yemeleri ve ağlara zarar vermeleridir. Yunus avcılığı daha çok yağı için yapılır. Bazı ülkelerde eti de yenir.
