Ateş

Ateş, bir yanma olayı sonunda hem sıcaklık hem de ışık yeren maddedir.

İlk insanların, ateşi yanardağ savlarından ya da düşen yıldırımların yol açtığı yangınlardan öğrendiği sanılıyor. Araştırmalar insanların ateşi çok eski çağlardan beri bildiğini göstermiştir. Taş Çağı’nda, çakmak taşlarım kestikleri zaman taştan ateş çıkabileceğini, daha sonra odunları birbirine sürerek ateş yakmayı öğrendiler.

Cisimler, yanma sıcaklığını buldukları zaman yanar ve ateş haline gelirler. Yanma sıcaklığı gereken derecenin altına düştüğü zaman da ateş söner. Kibriti üflediğimiz zaman sönmesi, nefesimizin yanma için gerekli sıcaklığı alıp götürmesindendir. Aynı şekilde ateşe su döktüğümüz zaman sönmesi de yanma sıcaklığını kaybetmesi sebebiyle olur. Bazı ateşler alev çıkarır, bazıları çıkarmaz. Alevin varlığı, cismin yanarken aynı zamanda yanıcı gaz çıkardığını gösterir.

Vücutta Ateş 

İnsan vücudunun belirli bir sıcaklığı vardır. Bu sıcaklık genellikle koltuk altında 38,5 C°, ağızda 37 C°’dir. Vücut sıcaklığı bu
derecelerin üstüne çıkarsa o kimsenin ateşi var demektir. Ateşin yükselme oranı hastalığa göre değişir. Hafif soğuk algınlıklarında 37,5 – 38 C°’ye çıkarken, ağır hastalıklarda 40-41 C,yi bulur. Ateş, orta beyindeki ısı merkezinin bir tepkisidir. Yüksek ateş vücut düzeninde sarsıntılara yol açar. Hastanın nabız atışları yükselir, nefes alışı hızlanır. Ateşi düşürmek, ancak ateşin yükselmesine yol açan hastalığı tedavi etmekle mümkündür. Bebeklerde ateş belirtilen derecelerden fazla ise soğuk suyla ateş düşürülmeye çalışılmalı mümkün olmuyorsa ateş düşürücü fitil, şurup verilebilir.

Ateş
Ateş

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir