Ahtapot

AHTAPOT

AHTAPOT, Vantuzlu kolları olan bir deniz hayvanıdır. Büyüklükleri cinslerine göre değişir. Okyanuslarda 25 kg ağırlığında olanları bulunduğu gibi 5 cm’lik küçük ahtapotlar da vardır. Daha çok kayaların girintilerinde gizlenerek avını bekler, midye, istiridye, Istakoz, yengeç gibi küçük deniz hayvanlarıyla beslenir. Ahtapotun vücudu yumuşak bir deriyle örtülüdür, içi boştur. Gözleri, çeneleri çok kuvvetlidir. Ağzı, vücudunun üst kısmındadır. Etrafında da sekiz uzun kolu vardır. Uçları vantuzlu olan bu kollar esnektir, kolaylıkla bükülebilir. Bu yüzden avını kolaylıkla yakalar; ağzındaki zehirli salgıyla öldürdükten sonra yer. Derisinin içinde boya maddesi vardır. Ahtapot, yumuşakçaların kafadan bacaklılar sınıfındandır. Vücudunun arka kısmında hareketini sağlayan bir huni-sifon vardır. Bununla suyu içine çekip, dışarı atar. Böylelikle meydana gelen tepki sayesinde ileri doğru hızla hareket eder. Ahtapot, yumurtalarını su içine bırakır. Her yumurta bir kapsül ile örtülüdür. Kapsüller, su içinde herhangi bir cisme bağlı kalırlar. Ana ahtapot onları her tehlikeye karşı korur. Çok eski zamanlarda Yunanlılarla Romalılar, ahtapota çok değer verirlerdi. Ahtapot en sevdikleri yemekler arasındaydı. Bugün bile Avrupa, Amerika çarşılarında, İtalyanlar, Yunanlılar, Çinliler için kurutulmuş, ya da salamura ahtapot eti satılmaktadır. Japonya’da ahtapot yakalamak için topraktan yapılmış büyük küpler kullanılır. Küpler, su içinde kayalar arasındaki çukurlara yerleştirilir. Ahtapotlar bu küplere girip, yerleşirler. Küp dolunca balıkçılar tarafından kıyıya çekilir. Filipinli balıkçılar ise ahtapotu yakalamak için hava kararınca su üstüne çıkmalarını beklerler. Sonra da büyük lâmbaların kuvvetli ışıklarıyla gözlerini  kamaştırıp, zıpkınla  avlarlar.

Ahtapot
Ahtapot

3 thoughts on “Ahtapot”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir