Her çağın insanı dünyayı kendi yaşama tarzına, ekonomik ve toplumsal hayatına, inançlarına uygun olarak düşünmüştür. Eski Mısırlılar için dünya kutu biçimindeydi, gökyüzü de bir kapak gibi bu kutuyu kapıyordu. Eski Hintliler buna benzer bir görüşü çok daha süsleyip püslediler. Onlara göre uçsuz bucaksız bir deniz vardı; onun üstünde kocaman bir kaplumbağa yüzüyor ve sırtında dört fil taşıyordu. Filler de sırtlarında tabak gibi düz bir daire taşıyorlardı; bu, dünyaydı. Daha başkaları dünyayı bir öküzün boynuzları üstünde düşündüler. Öküz kızdırıldıkça boynunu sallıyordu; bu da depremleri yaratıyordu. Okumaya devam et Dünya Anlayışı