Karagöz – Hacivat Oyununun Kişileri

Karagöz Oyununun Kişileri

Karagöz oyununun başlıca iki kişisi Karagöz ile Hacivat‘tır. Karagöz, okumamış, ama sağ duyusu olan akıllı bir insandır. Daha çok halkı temsil eder. Halkın diliyle konuşur. Yabancı kelimelerle konuşulunca anlamaz, yanlış anlar ya da anlamaz görünür. Benzet-meler yaparak ters anlamlar verir. Her olaya, her konuşmaya karışır. Dürüst, hatta patavatsız biridir. Onun için de başına olmadık işler açar. Gene işi alaya, şakaya vurmayı başarır.

Buna karşılık Hacivat öğrenim görmüş bir yarı aydındır. Arapça, Farsça kelimelerle, kelime takımlarıyla karışık bir medrese dili konuşur. Her şeyden anlar görünür. Aslında bilgisi kulaktan dolmadır. Onun için de boyuna ukalalık yapar. Kendi çıkarını her şeyin üstünde tutar. Kurulu düzene uymaya çalışır, aksamaları, eleştirmez, kendine yararlı kılmaya çalışır. Herkesi tanır, konuşkandır. Dürüst ve sabırlı çalışma yerine fırsatlardan yararlanmak eğilimindedir.

Bu birbirine zıt iki kişinin çatışması ve gene de dostluklarını sürdürmeleri bütün Karagöz oyunlarının ana temelidir. Onlara bir de oyunun konusuna göre değişen Çelebi, Zenne (kadın demektir), Tiryaki (afyon yutar), Beberuhi (cüce), Tuzsuz Deli Bekir, Zeybek (Efe), Sarhoş, Külhanbeyi gibi elinde kamayla perdeye gerilip herkese sataşan sarhoş kavgacılar, bunlardan başka Kürt, Yahudi, Arap, Laz, Acem, Arnavut gibi değişik uluslardan ya da azınlıklardan tipler eklenir.

Karagöz’le Hacivat ve bu tipler arasında geçen olaylar, gerçekçi bir açıdan toplumun günlük sorunlarını inceler. Güldürürken bir yandan da eleştirir, taşlar (hicveder). Zamanın bir olayı biraz sonra Karagöz oyunlarında işlenir. Karagöz böylesine yaşayan bir sanat türüdür. Kişilerinin ayrıntılardan arınmış olması, karikatürleştirilmiş olması da başka bir özelliğidir. Bütün bunlara rağmen Karagöz’ün en önde gelen özelliği bir güldürü olmasıdır. Bir eğlence olmasıdır. Her usta kabiliyeti ve kültürü oranında Karagöz oyunlarına bir katkıda bulunmuştur. Böylece bu-gün elimizde bulunan Karagöz oyunlar» bir kişinin değil, birçok ustanın yıllarca süren ortak yaratması sonucu doğmuştur. Bu yüzden Karagöz bütünüyle ulusal sanatımız durumundadır. Seyircisiyle sağlam bir ilişki kurduğu, yabancı etkilerden uzak kaldığı için bu sonuç doğaldır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir