ÇÖLLER
Hemen hemen hiç yağış almayan, bitki örtüsü çok zayıf, kurak bölgelere çöl denir. Buralarda, günlük sıcaklık farkları da çok büyüktür. Çöllerde ancak birkaç tür hayvan yaşayabilir. Çöller genel olarak engebesizdir ve kumlarla örtülüdür. Yalnız şiddetli rüzgârların etkisiyle 100-200 m yükseklikte kum tepeleri oluşabilir. Bu tepeler rüzgârla yer değiştirir.
Çöllerdeki kuraklığın çeşitli sebepleri vardır: Denizlerden esen rüzgârlar yağmur bulutlarını çöllerin üstüne kadar getirir. Bu bulutlar, havanın üst katmanlarında soğuk bölgelere rastlayınca taşıdıkları buhar yoğunlaşarak damlacıklar halinde buluttan ayrılır. Ama bunlar yağmur olarak aşağıdaki kumların üzerine düşemez. Çünkü, yağmur damlaları toprağa yaklaştıkça daha sıcak hava katmanları içine gireceği için yeniden buharlaşır ve gözden kaybolur.
Dağlar da yağmura engel olan etkenler arasındadır. Denizlerden gelen nemli rüzgârlar, taşıdıkları yağışı çevredeki dağların üzerine bırakırlar ve bölgede yağış getirmeyen, kuru rüzgârlar eser. Çöller hiç yağış almayan bölgeler değildir. Kuraklıklar yağışın çok az ve seyrek oluşundan ileri gelir.
Yalnız şiddetli sıcaklar değil, şiddetli soğuklar da geniş alanların çölleşmesine sebep olabilir. Çünkü şiddetli soğuk da yağışa engel olur. Sibirya çölü buna bir örnektir.
VAHALAR
Çöllerde, bitkilerin yetişmesine elverişli, sulak alanlara vaha denir. Vaha bazen küçük bir kaynak ve birkaç ağaçtan ibarettir. Bazen da 1 – 2 milyon insanın barınabileceği kadar büyük olur. Bu büyük vahalar sürekli bir yerleşme merkezi halini alır ve halk tarımla uğraşır.
Afrika, Amerika, Asya ve Avustralya’nın orta bölgelerini kaplayan çöllerde birçok vahalara rastlanır. Anakaranın özelliğine göre vahalardaki bitkiler de az çok değişir.
Afrika çöllerindeki vahalarda büyük hurma ağaçları vardır. Ayrıca büyük vahalarda portakal, limon, zeytin, incir de yetiştirilir. Buna karşılık kuzey Amerika çöllerindeki vahalarda yalnız kaktüsler göze çarpar.Çöller de bazen, yapma vahalar da meydana getirilebilir. Çölde görülen çalılar o bölgede yeraltı sularının bulunduğunu gösterir. Böyle yerlerde açılan artezyen kuyularıyla o bölge bir vaha durumuna sokulabilir.
ÇÖLLERİN OLUŞUMU
Çölleri ortaya çıkaran sıcaklık değişimi ve rüzgârdır. Sıcaklık gündüz gölgede50°C’a çıkar, geceleri de sıfırın altında 10°C*a kadar düşer. Bu büyük sıcaklık farkı, en dayanıklı kayaları bile çatlatır, parçalar. Bu parçalanmalardan doğan döküntüler şiddetli rüzgârlarla oraya buraya sürüklenir ve her yer kum taneleriyle dolar. Çöllerde iki görünüm karşımıza çıkar; çakıl taşlarıyla kaplı alanlar ya da kum çölleri. Taşlı çöller dümdüz uzanan, rüzgârın sürüklediği kumlarla cilalanmış çakıl taşlarıyla kaplıdır. Buralarda ne bir damla su, ne de bir küçük bitki göze çarpar. Kum çölleriyse, kumdan dalgalarla kaplı bir denize benzerler. Kum çöllerinde vahalara daha çok rastlanır. Bu yüzden, çölleri aşmak zorunda kalan yolcular kum çöllerinden geçerler. Buradaki en büyük tehlike, fırtınaya yakalanmaktır. Şiddetli rüzgârların hareket ettirdiği kum tepeleri bir kervan halkını örtüp yok edebilir. Çöl yolcuları serap (ılgım) adı verilen bir ışık yanıltmasıyla da karşılaşırlar.
Uzakta bir su birikintisi ya da vaha gördüklerini sanırlar. Yanma yaklaşınca böyle bir şeyin olmadığını görürler. Bu olaya serap denir. Serap, çok kızmış bir hava tabakasının, üzerine düşen ışınları doğrudan doğruya gözlerimize yansıtmadan ileri gelir. Dünyada oldukça fazla çöl vardır. Bu yüzden insanlar çöllerden de yararlanmak için çareler aramışlardır. Son yıllarda çölleri sulamak için çeşitli yöntemler denenmiş ve başarılı olmuştur. Bu topraklar sulandığı zaman büyük verim sağlamaktadır.
DÜNYANIN ÖNEMLİ ÇÖLLERİ
BÜYÜK SAHRA : Dünyanın.en büyük çölüdür. 9 000 000 km2 yüzölçümüyle Afrika’nın üçte birini kaplar. Nüfusu ise ancak 2 000 00’dur. Afrikanın kuzeyinde, Atlas dağlarından Çat yakınlarına, Atlas okyanusundan Nil nehrine kadar uzanır. Burada geceyle gündüz arasında ısı farkı26°C’tır. Büyük sahrada ulaştırma eskiden kervanlarla . yapılırdı. Kervanlar belirli bir yoldan vahadan vahaya göçerek ilerlerdi. Bugün birçok otomobil yolu yapılmıştır. Ayrıca havayollarının gelişmesi ulaşımı kolaylaştırmıştır.
ASYA ÇÖLLERİ; Bu anakaranın ortası ve doğusu çöllerle kaplıdır. Gobi çölü sıradağlarla çevrili olduğu için pek az yağış alır. Nüfusu da çok azdır, yağış alan bölgelerde, hayvan otlatan göçebeler yaşar. Yalnız yazın ulaşıma elverişlidir. Gobi çölünde en çok görülen hayvanlar ceylan ile antiloptur. Karakum ve Kızılkum çölleri Rusya toprakları içindedir, Aral gölünün güney doğusundaki Kızılkum çölü, güneyinde Karakum çölleri de dünyanın en büyük çölleri arasında yer alır. Yaşamaya elverişli olmayan bu çöller maden bakımından zengindir. Çin’deki Taklamakan, Hindistan’daki Tar çölü de Asya’nın kurak bölgeleridir.