Babil
Babil, Fırat nehrinin doğusunda eski Mezopotamya’nın en büyük şehirlerindendi, Babilliler’in başkentiydi. Şehri Sümerlerin kurduğu sanılmaktadır. Eski çağların en uygar ve en ünlü şehirlerinden biridir. Babil sonraları Babilliler’in başkenti olmaktan çıkıp Asur hükümdarı Belus’un eline geçti. Asur Devleti’nin başkenti oldu.
Asurluların başkenti Ninova yıkıldıktan sonra Babil‘in değeri bir kat daha arttı. Buhtunnasr, Baal tapınağını, başka tapınaklardan, saraylardan getirttiği heykellerle, değerli eşya ile bir kat daha süsledi. Sarayı gelip geçen hükümdarların yeteneklerine göre genişleyip daralmıştır. Diğer bütün kralları gölgede bırakan Hamurabi, ülkesinin, sınırlarını genişletmiş, Asur ve Ninova şehirlerini zaptetmiş, Akadlar zamanında olduğu gibi Mezopotamya birliğini kurmuştur.
Hamurabi‘nin asıl ünü devletçiliğinden ileri gelir. İlk kanunları yapan kendisinden önceki hükümdar Sumulailu olduğu halde, ünü büyük olduğu için ilk kanunları yapan Hamurabi sanılmıştır. Babil devleti bu ilk dönemde Hamurabi’den sonra yüz yıl daha yaşamış, Hitit kralı I. Mürşil’in Babil’i zaptıyla sona ermiştir. Daha sonraları Babil’de Kassu’lar denen b’r sülâlenin egemen olduğunu görüyoruz. Bunların egemenliği M.Ö.1750’den 1174’e kadar 576 yıl sürmüş, 1174’te Elam hücumu ile Babil devleti sona ermiştir.
Son Babil sülâlesi M.Ö. 612’de, Asurlular’ın ortadan kaldırılması üzerine Babil valisi Nabupolassar tarafından kurulmuştur. Bu hükümdar, Suriye, Filistin, hatta Mısır’ı da egemenliği altına almıştı. Nabupolassar daha hayattayken oğlu Bzıhtunnasr Suriye ve Filistin seferlerini yönetmiş, ancak babasının ölümü üzerine Babil‘e dönmüştür. Buhtunnasr kuvvetli Med devletiyle iyi ilişkiler kurmuş ve Medyalı bir kızla evlenmiştir. Eşine memleketinin hasretini duyurmamak için ünlü asma bahçeleri yaptırmıştır. Babil ülkesi Kral Nabonid (NabuNaid) zamanında Pers prenslerinden Kyros tarafından ortadan kaldırılmıştır.
BABİL KULESİ
Dünyanın en büyük eserlerinden biridir. Efsaneleşmiş olan Babil kulesi kral Nemrut zamanında yapılmıştır. Güneş tanrısı Baal adına yapılan tapınağın kulesi, belki de binanın kendisiydi. Yedi kat mavi çini tuğlalarla süslüydü ve yüksekliği90 mt.idi.
Kulenin birinci kat yüksekliği 33 midi. İkinci kat 18, üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı katlar da altışar metre yüksekliğindeydi. Yedinci katın yüksekliği ise15 m’ydi.
M.Ö. 689 yılında Asur Kralı Sanherib, bütün şehirle birlikte kuleyi de yıktı. Kuleyi kral Asarhaddon yeniden yaptırdıysa da Pers Kralı Kserkses yeniden yıkıp yaktı.
«Tevrat»’a göre, Nuh’un gemisi Tufan’dan kurtulduktan sonra, türlü ırklardan insanları birleştirmek için, ayrı ayrı dil konuşanlar Babil Kulesi’ne toplanmış, böylece sonradan yeryüzüne çeşitli diller yayılmıştır. «Babil Kulesi» deyimi çeşitli türden insan topluluğu anlamına kullanılır.
BABİL UYGARLIĞI
Babil uygarlığını söylentilerden öğrenmekteyiz. Ancak tarihî kalıntılar ve yazıtlar da bize Babilliler hakkında bilgi vermektedir. Babiller astronomi biliminde ileriydiler. Ay ile güneşin hareketlerini inceliyorlardı. Babilliler’in dini çok tanrılıydı. Bu tanrıların her birine büyük önem verirlerdi.
BABİL’İN ASMA BAHÇELERİ
Babil’in asma bahçeleri dünyanın yedi harikası arasında sayılır. Babilliler bina damları üzerinde bahçeler kurarlar, bu bahçelerde çiçekler ve büyük ağaçlar yetiştirirlerdi. Evler renkli bir çiçek tarlasını andırırdı.
Sasaniler tarafından kurulan Medayin şehri Babil şehrinin önemini azalttı. Böylece Babil yavaş yavaş söndü, içindeki sanat eserleri Medayin’e taşındı. İslâmlığın doğuşu sırasında Babil‘in üzerini çoktan kumlar örtmüştü. Babil yeni çağlarda yapılan kazılar sonunda ortaya çıkmıştır.
