Ay Hakkında Bilgi

Ay Hakkında Bilgi

Ay, dünyamızın uzaydaki en yakın komşusudur. Dünya güneşin çevresinde nasıl dönerse, o da dünyanın çevresinde döner. Böylece aynı zamanda güneşin çevresinde de dönmüş olur. Bir gezegenin çevresinde dolanan daha küçük gezegenlere uydu denir. Ay dünyanın uydusudur. Ay da dünya gibi ayrıca kendi çevresinde de döner. 

Ay, Güneş Sistemi içinde önemsiz, küçük bir uydudur. Bizim için önemi, dünyamıza çok yakın olmasından doğar. İnsanlar, ayı başka hiçbir uzay cismini göremeyecekleri kadar yakından görebilirler. Üstündeki engebeleri, gök dürbünü, teleskop kullanmadan gözleriyle seçebilirler. Ayın dünyadan ortalama uzaklığı384 395 km’ dir. Ay dünya çevresinde dönerken bir elips çizer. Bu yörüngenin dünyaya en yakın noktası 363 300 km, en uzak noktası da405 500 km’dir.

Ay, dünya çevresindeki dönüşünü 29 gün, 13 saat, 44 dakikada tamamlar. Bu süreye kavuşum ay denir. Hicrî takvim’de bu süre esas kabul edilmiştir. Ancak süre kısa olduğundan bir yıl 354 gün tutar; güneş yılma göre (Milâdî takvime göre) her yıl 10-11 gün eksik ka lır. Böylece Hicrî aylar yer değiştirir. Milâdî aylara göre Ramazan ayının bazan kışa, bazan yaza rastlaması bundandır. Hicrî aya Arabi ay da denir. Bknz. Ayın evreleri.

Bir de dönencel ay vardır. Bu da, ayın ilkbahar noktasından art arda iki geçişi arasındaki süredir.

AYIN ÖZELLİKLERİ

Ay, kayalık dağlarla kaplı,3 476 kmçapında bir küredir. Dünyanın çapı ayınkinden yaklaşık Kat, hacmi 50 kat, ağırlığı da 82 kat fazladır.

Ay, küçük olduğu için çekimi de azdır. Ayın çekimi yerçekiminin altıda biri kadardır. Bunun için dünyada 60 kg gelen bir insan, ayda ancak 10 kg gelir. Dünyada 300 kglık ağırlığı kaldırabilen bir halterci ayda 1800 kg’ı kaldırabilir. Dünyada 1 m yüksekliğe sıçrayabilen biri ayda 6 m’yi aşabilir. Burada büyük şampiyonların kırdığı uzun ve yüksek atlama rekorlarını, ayda 7 yaşında bir çocuk bile kıra-rabilir. Çekim azlığı yüzünden ayda düşme olayı, dünyaya göre çok yavaş olur.

Ayın kendi çevresindeki dönme hareketi de yavaştır. Bu yüzden gece ve gündüzlerin uzunluğu dünyadakinden çok değişiktir. Ayda, dünyanın çevresindeki dönmesi sırasında, bir defa gece, bir defa da gündüz olur. Böylece ayın gecesi de, gündüzü de yaklaşık ikişer hafta sürer. Yani bir ay günü, 30 gün kadardır.

Ay kendi çevresindeki dönüşünü de dünya çevresindeki dönüşünü de aynı süre içinde tamamlar. Bu bakımdan, her zaman dünyadan ayın hep aynı yüzü görünür.

AYIN YÜZEYİ

Ayda, dağlar, düzlükler kraterler vardır. Dağlar ya sıradağlar halinde, ya da ayrı ayrıdır. Dünya ile ayı büyüklük bakımından karşılaştırırsak ayın yüzeyinin dünyanın kinden daha engebeli olduğunu söyleyebiliriz. En yüksek tepeler Doerfel ve Leibniz sıradağları üzerindedir. Ayın güney kutbuna yakın olan bu tepelerin yüksekliği8 000 m’yi geçer. Ayın orta kesimini kaplayan Apeninler ancak5 500 m’yi bulur. Karpatlar, Alpler, Kafkaslar gibi adlarla anılan 12 sıradağ vardır. Aydaki bu dağ adları, onları inceleyen bilginler tarafından verilmiştir. Ayda gözle bile görülebilen büyük düzlükler vardır. Eskilerin deniz sandığı ve Fırtınalar denizi. Soğuk deniz, Yağmurlar denizi, Ferahlık denizi, Buhranlı deniz gibi adlar taktıkları bu düzlüklerin, sonradan, uçsuz bucaksız ovalar olduğu anlaşılmıştır. Ayda deniz olamaz, çünkü su yoktur. Fırtına da olamaz, çünkü hava yoktur. Ayda böyle olaylar görülmez. Ay ölü bir küredir. Tozlarını karıştıracak rüzgâr, ya da çamur yapacak su yoktur.

Bu ovalar durgun bir görünüm içindedir. Ovaların en ilgi çekici özellikleri yarıklardır. Dünyadan bakıldığı zaman tam karşıdan görüldükleri ve güneş ışıkları bunların diplerine kadar inemediği için derinliklerini kestirmek çok güçtür. Genişlikleri 2-3 km’yi bulan yarıklar vardır. Bazılarının uzunluğu yüzlerce kilometreyi bulur. Bunlara dağlık bölgelerde, hatta bazı kraterlerde bile rastlanmaktadır. Daire biçiminde olan bu kraterlerin en büyüklerinin ağızları 150-200 km çapındadır. Bunlar ilk bakışta dünyadaki yanardağ kraterlerine benzer. Ama bazılarını çevreleyen dağların çok yüksek olması, doğuşlarının dünyadaki kraterlerden değişik sebeplere dayandığı düşüncesini uyandırmaktadır. Genel olarak kraterlerin içinde bir orta tepe ya da tepeler bulunmaktadır. Bir kurama (teoriye) göre, ay soğurken katılaşan kabuk içindeki gazlar kabarmış, sonradan gazların uçması üzerine bu kabaran kısım çökerek krater ortaya çıkmıştır. Bunların aya düşen göktaşlarının etkisiyle doğduğu da öne sürülmektedir. Ayda büyüklü küçüklü 30 000 kadar krater bulunduğu hesaplanmıştır.

Ayda atmosfer yoktur. Atmosfer olmadığı, aya gidilmeden önce de biliniyordu. Dünyada güneşin doğuşundan önce, ortalık yavaş yavaş ağarır; buna tan ağarması denir. Bu olaya atmosfer tabakası sebep olur. Aydaki karanlık ve aydınlık bölgelerin kesin çizgilerle Ayın yüzünde, dağlık bölgelerde, ovalarda birçok kraterler (yanardağ ağızları) görülmektedir. ayrılması, ayda tan ağarması olmadığını göstermektedir. Eğer atmosfer olsa tan ağarması mutlaka görülürdü.

Ayda atmosfer olmamasının sebebi yer çekiminin azlığıdır. Dünya atmosferindeki molekül ve atomlar sürekli hareket halindedirler. Yerçekimi durmadan sıçrayan molekül ve atomların uzaya kaçmasını önler. Ayın yer çekimi çok az olduğu için atmosferi çevresinde tutamaz. Atmosfer olmadığı için gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı çok büyük olur.

Aya Yolculuk

İnsanoğlu tarih öncesi çağlardan beri ayla yakından ilgilenmiş, ay hakkında Çeşitli efsaneler icat etmiştir. Daha sonraları, bilim ilerledikçe aya yolculuk hayal edilmiş, bu konuda çeşitli romanlar, hikâyeler yazılmış, filmler çevrilmiştir.

Ay yolculuğunun sahiden başarılabileceği ümidi, II. Dünya Savaşı’ndan sonraki yıllarda füzeler üzerindeki çalışmaların gelişmesiyle doğdu (Bak. Roket). İlk uzay uçuşlarının başarıyla sonuçlanması da bilginlerin çalışmalarını büyük bir hızla ay yolculuğuna yöneltti.

1959 yılında Rusya ve A.B.D.’nin yaptığı ilk atışlar başarısızlıkla sonuçlan-dıysa da aynı yılın sonlarında Ruslar’ın attığı Lunik III, ayın çevresinde bir kez dönerek ayın dünyadan görünmeyen yüzünün fotoğraflarını çekti. Bundan sonraki yıllarda aya uçuş yapılmadı, fakat çalışmalar devam etti. 1962 ve 1963 yıllarında A.B.D. ve Rusya’nın yaptığı başarısız denemelerden sonra nihayet 28 temmuz 1964’te Ran-ger VII adlı A.B.D. füzesi aya çarpmadan önce dünyaya 4 000’den fazla fotoğraf göndermeyi başardı. 1965’in başlarında atılan iki A.B.D. uzay aracı da ay yüzünün binlerce resmini çekti.

Aynı yıl Ruslar’ın yaptığı atışlar başarılı olamadı. Yalnız, Zond III uzay aracı ayın yanından geçerken resimlerini çekip göndermeyi başardı.

1966 yılında Ruslar ve Amerikalılar gönderdikleri uzay araçlarını aya yumuşak bir şekilde indirmeyi başardılar. 1966 ve 1967’de aya çeşitli uzay araçları gönderilerek yapılan çalışmalardan sonra 1968 yılında ilk insanların aya gönderilmesi gerçekleşti.

A.B.D.’nin Apollo VIII uzay aracı, iki Amerikalı astronotu aya götürüp geri getirdi. Apollo VIII bir Satürn-5 füzesiyle uzaya fırlatıldı. Satürn-5’in ağırlığı 3 000 tondan fazlaydı. Yüksekliği baş tarafındaki Apollo VlII’le birlikte 110 metreyi buluyordu. Motorların itme gücü ise 3 400 000 kilo idi. Apollo VIII aracı 60 saat süren bir uçuştan sonra aya vardı; astronotlar ay yörüngesinde 10 dönüş yaparak ayın sayısız resimlerini çektiler.

TARİHİN EN BÜYÜK BAŞARISI

Amerikalılar, sonunda aya insan indirmeyi başararak, insanoğlunun yüzlerce yıldan beri yapmak istediği, hayal ettiği işi 1969 yılında gerçekleştirdi.

Neil Armstrong, Edwin Aldrin, Michaels Collins’i aya götürecek olan45 360 kgağırlığındaki Apollo XI’i bir Satürn-5   füzesi   uzaya   fırlattı.   ApolloXI’in boyu25 m, Satürn-5 füzesinin boyu ise85 midi. Füzenin ilk kademesinde810 000 litregazyağı 1000 000 litreden fazla da oksitleyici bulunuyordu. Füze ateşlendiği zaman uçuşun ilk anlarında saniyede13 000 litreyakıt harcamaktaydı.

Astronotları aya indirecek olan ve ay örümceği diye adlandırılan araç, uzay aracının ucuna yerleştirilmişti. Apollo XI 1969 yılı temmuz ayında ay uçuşuna başladı. Uzay aracı ay yörüngesine girince Neil Armstrong ile Edwin Aldrin ay örümceğine geçtiler. Diğer pilot Michaels Collins Apollo XI’de kaldı. Arkadaşları g:dip gelinceye kadar yörünge uçuşuna devam edecekti. Ay örümceği ile Apollo XI’den ayrılan astronotlar 21 temmuz 1969’da ayın Huzur Denizi’ne indiler. Bir süre hazırlandıktan sonra önce Neil Armstrong, sonra da diğer astronot Edwin Aldrin aya ayak bastı. Tarihin en büyük başarısı gerçekleştirilmiş, insanlar aya ayak basmıştı. Amerikalı astronotlar ayda bulunduğu sırada Ruslar Luna XV uzay aracını gönderdilerse de içinde insan bulunmayan bu araç aya yumuşak iniş yapamadı. Bundan sonra Amerikalılar başka insanlı uzay araçları da gönderdiler.

Apollo -XV ay uçuşunda aya bir de Lunar Rover Vehicle adı verilen özel bir otomobil gönderildi. Bunlardan sonuncusu olan Apollo -XVII, 7 aralık 1972’de uzaya fırlatıldı. Astronotlar ay otomobiliyle ayda28 kmyol yaptılar. Bu seyahatte aya 5 tane de fare gönderildi. Astronotlar ayda 24 saattan fazla kalarak400 kgay taşı toplayıp başarıyla geri döndüler; böylece A.B.D. Apollo projesi sona erdi. Ruslar aya insan indiremediler, yalnız 1971 haziranında Soyuz-XI uzay aracı aya iki Rus astronotunu götürdüyse de astronotlar dönüşte bilinmeyen bir sebeple öldüler.

Ay
Ay

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir