Astronomi Hakkında Bilgi

ASTRONOMi HAKKINDA BİLGİ

Gökyüzünü ve yıldızları inceleyen bilime astronomi denir. Astronomi, gökyüzündeki cisimlerin birbirine göre yerlerini,, hareketlerini, fizik ve kimya bakımından özelliklerini araştırır.

Eski çağlarda gök, yeryüzünü çevreleyen bir küre sanılırdı. Bu varsayım, astronomi olaylarını açıklamakta yararlı olduğu için bugün de doğru sayılmaktadır.

Küresel astronomi. — Gökcisimlerinin yerlerini belirlemekle uğraşır. Yıldızların ve gökcisimlerinin bir küre üzerinde olduğu varsayılır. Gök küre diye adlandırılan bu kürenin merkezi dünya olarak alınır. Yeryüzünün kutuplarının bu küreyi deldiği noktalara gök kutupları, yerin ekvator düzleminin gök küreyle ara kesitine gök ekvatoru denir.

Gökyüzünün görünüşü aydan aya değişir. Astronomlar, küre üzerindeki yerleri belirlemek için dünyadaki gibi enlem ve boylamlar tasarlarlar. Gök kürenin enlemlerine gün daireleri, boylamlarına da saat daireleri adı verilir.

Gök Mekaniği. — Gökcisimlerinin çekim kanununa göre karşılıklı çekimlerini ve hareketlerini inceler.

Astrofizik. — Yıldızların fiziksel ve kimyasal yapılarıyla uğraşır.

Gök cisimlerinin incelenmesi, yeryüzüne düşen göktaşlarının, yıldızların gönderdiği ışınların özellikleriyle yapılıyordu. Bu araştırmalar, evrendeki maddelerin aynı olduğunu, yıldızlarda yeryüzündeki elemanlardan başka eleman olmadığını ortaya koymuştur.

ASTRONOMİNİN TARİHİ

İlk çağlardan beri gökcisimleri insanların ilgisini çekmiştir. Bu yüzden astronomi öteki bilimlerden daha önce ortaya çıkıp daha hızlı gelişmiştir.

M. Ö. 3000-2000 yılları arasında Çin’de din törenlerinin günlerini belirlemek için takvim, ay ve güneş tutulmalarıyla uğraşan bilim kurulu vardı. Günle gecenin uzunluklarını ve mevsimlerin süresini belirlemişlerdi. Daha sonra da yerin yörüngesi doğruya yakın olarak hesaplanmıştı.

Yunan bilgini Pithagoras M. Ö. VI. yüzyılda yerin serbest bir küre olduğunu Mısır’a yaptığı gezide öğrendi ve inceledi. Ptolemaios da gezegenlerin hareketleri üzerinde çalıştı, yerlerini önceden buldu.

Araplar 829’da Bağdat’ta gökyüzünü incelemek için büyük bir rasathane kurdular. XV. yüzyılda Türkler ‘in Semerkant rasathanelerinde hazırlanan yıldız çizelgeleri 2 yüzyıl kullanıldı.

XVI. yüzyılda Polonyalı Coopernicus Nicolauss (Kopernik: 1473-1543) yerin değil, güneşin sabit kabul edilmesiyle gezegenlerin hareketinin açıklanabileceğini kanıtladı. XVII. yüzyılda Alman Kepler (1571-1630) kendi adını yaşayan yasaları kurdu. Teleskop ‘un bulunması astronomi alanında hızlı gelişmeler sağladı. XVIII. yüzyılda Uranüs gezegeni, XIX. yüzyılda da görülmeden, yalnızca hesaplara dayanılarak Neptün gezegeni bulundu.

Çağımızda uzay araştırmaları ile gökyüzünün sırları yavaş yavaş çözülmekte, astronomi bilginleriyle uzay bilginleri sıkı bir işbirliği yapmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir