Almanlarda Kültür Ve Sanat

 ALMANLARDA KÜLTÜR VE SANAT

Alman dilinde XVI. yüzyıla kadar daha çok efsaneler, halk şiiri türünde edebiyat çalışmalarına rastlanır. Hayvan masalları, aşk, doğa gibi konuları işleyen bu eserler güçlü bir halk geleneğinin ürünüydüler. Daha sonraları, Martin Luther‘in İncil’i Almancaya çevirmesi hem Avrupa kültür hayatında Reform hareketiyle büyük bir çığır açtı, hem de Alman diline sağlam bir temel olacak bir eser kazandırdı. Edebiyata gelen bu yeni hız kendini daha çok konusu din olan eserlerde gösterdi. Gelişme, ortaya çıkan din kavgalarının bir sonucu olarak uzun süre kösteklendi. Otuz Yıl Savaşlarından çok sonra canlanan kültür hayatı, ortaya ünlü kişiler çıkarmaya başladı. 1700’lerin sonlarına doğru Lessing (1729 – 1781), Goethe (1749-1832), Schiller (1759-1805) dış etkilerden ve kopyacılıktan arınmış ulusal bir edebiyat kurmaya başladılar. Bu sıralarda Avrupa fikir kaynaşmaları içindeydi. Bunların etkisi Almanya’da da belirdi. Alman edebiyatının coşkunluk döneminde (1767-1787) toplumda yenilik yaratmak ve bozuklukları düzeltmek isteği hürriyet kavramıyla birlikte işlendi. Goethe ve Schillerbu akım içinde yetiştiler.

Bu akımın hemen ardından, ona ters bir yol tutan ve Yunan klasikleri biçiminde sadeliği savunan klasik dönem belirdi. Goethe ile Schiller’in olgunluk çağları bu döneme rastlar. Fransız Devrimi sanat alanında da değişiklikler yarattı; ilk önce romantizm sonra da gerçekçilik akımları belirdi. Alman Felsefesinin temsilcileri Scho-penhauer (1788-1860) ve Nietzche’dir (1844-1900). XX. yüzyılın başından Nazilerin iktidara gelişine kadar öbür kültür alanlarında da kendini gösteren empresyonizm, sembolizm, ekspresyonizm akımları etkili oldu. Nazi rejimi, o güne kadar büyük bir canlılık kazanmış olan kültür hayatını alt-üst etti.

Müzik : Alman sanatı müzik alanında büyük eserler vermiştir. Önceleri, edebiyatta olduğu gibi, halk müziği türünde de canlı, bir gelenek göze çarpar. 1700’ierin başlarında Bach (1685-1750) ile Haendel (1685-1759) büyük eserler vererek, bir bakıma Alman müziğinin temelini attılar. Onları izleyen Mozart (1756-1791) ile Haydn (1732-1809) daha değişik bestecilerdi. Aynı derecede eşsiz eserler yarattılar. Aslında ikisi de Avusturyalı idi. Zaten Alman müziğinden söz ederken bunun Avusturya – Alman müziği olduğunu unutmamak gerekir. Alman müziği, 1800’lerin başında Beethoven (1770-1827)  ile doruğuna erişti. Almanlar müziğe her zaman önem vermişlerdir. İyi orkestraları, çalgıları ve müzik okulları ile dikkati çekmişlerdir.

Schiller
Schiller

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir