Hititler, Eti Uygarlığı, Hitit Medeniyeti

Eski çağlarda Anadolu’da büyük bir uygarlık kurmuş olan bir budundur (kavimdir). Başkentleri Hattuşaş ya da bugünkü adıyla Boğazköy’dü. Anadolu’muz bu ileri uygarlığın sanat eserleriyle doludur. Müzelerimizde onların yaptığı heykelcikler, çanaklar, süs eşyaları bol sayıda vardır. Ayrıca Ankara’da bir de Eti Müzesi kurulmuştur.

Etiler kendilerini M. Ö. 1900 -1200 yılları arasında duyurmuşlardır. Doğudan gelerek Anadolu’ya yerleştikleri sanılıyor. Tarihlerini 3 dönemde inceleyebiliriz: 1° Eski Krallık Çağı, 2°. Karanlık Çağ, 3° Yeni Krallık Çağı.

İlk dönem derli-toplu bir devlet kurma çabaları arasında geçti. Labarnaş adlı kralın zamanında birlik kuruldu. Mürsil zamanında ise bütün Anadolu Etiler’in eline geçti; hatta Mezopotamya’ya kadar inildi.

M.Ö. 1650’de başlayan Karanlık Çağ üzerine fazla bir şey bilinmiyor. Bunun nedeni o çağdan hiç belge kalmamasıdır. Zaten bu yüzden Karanlık Çağ denmiştir.

Yeni Krallık Çağı M.Ö. 1450’de başlar.   Uygarlık bu dönemde en parlak noktaya erişti. Etiler o zamanların önemli uygarlıklarını kurmuş olan Mısırlılar ve Asurlular ile eskiden beri düşmandılar. Mısırlılar Suriye’yi ellerine geçirmek istiyorlardı. Bu yüzden Etiler’le savaşmak zorunda kaldılar. Kadeş Savaşı diye anılan bu ünlü savaşı Mısırlıların kazandığı sanılıyor. Uzun zamandan beri süregelmekte olan bu çatışmalar Eti devletini çok yıprattı. Sonunda batıdan gelen baskılara, özellikle Frikler’e direnemediler. Bu, Eti uygarlığının sonu oldu.

Eldeki belgelerin okunup anlaşılamaması yüzünden Eti uygarlığı konusunda çok bir şey bilinmiyor. Sınırlı bilgilerden anlaşıldığına göre Etiler, devlet kurmakta ve devlet düzenini işletmekte çok ustaydılar. Çevrelerindeki budunlarla sürekli savaş halinde oldukları için askerliğe çok önem vermişlerdi. Devlet yönetiminde gösterdikleri düzen anlayışı askerlik konusunda da görünüyordu. Dinleri çoktanrılıydı. Tanrıların en önemlisi güneş tanrıçası olan Arinna idi. Gökteki tanrılar iyi, yeraltındakiler ise kötü tanrılardı. Tanrılar kızgınlıkları, sevinçleri ile insana benzerlerdi. Etiler’in tanrı resimlerinde de insana yakın hava kendini gösterir. Gerek tanrılarını ölümsüzleştirdikleri heykelciklerde, gerekse günlük kap kaçaklarında ince bir güzellik anlayışı, usta bir işçilik göze çarpar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir