BASIM HAKKINDA BİLGİ

BASIM

Yazı ve resimlerin izlerini alet ya da makine yardımıyla kâğıt, kumaş, deri ve benzeri maddeler üzerine çıkarma ve çoğaltma işi. Bu buluşu XV. yüzyılda Johann Gutenberg adında bir Alman ilk defa deneyip geliştirdi.

Basım işi basımevi adı verilen yerlerde yapılır. Basımevlerinde kitap, dergi, gazete ve çeşitli baskı işlerini yapabilmek için baskı makineleri, yazıları dizmek için el ile yan yana sıralanabilen harfler, ya da büyük daktilo makinelerine benzeyen dizgi makineleri, resimleri çekip basabilmek için fotoğraf makinesi gibi klişe makineleri vardır.

Basım sanatının çeşitli kolları vardır. Baskı işi, dizgi işi, tertip işi, klişe   işi   birbirinden   ayrılır. ‘Bunların hepsi ayrı uzmanlığı gerektirir. Ama ortaya çıkarılan iş bakımından bu kollar birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.

BASIMIN TARİHİ

Basım işini ilk deneyen ulus Çinlilerdi. Kâğıdı da onlar buldukları usullerle çoğaltmayı düşünmüşlerdi. Çinliler araştırma sonunda, basılacak yazıları tahta kalıplar üzerine oymayı denediler. Sonra da oyma kalıpların üzerine boya sürerek izini kâğıda çıkardılar. Bu ilkel baskı tekniği Ortaçağ’da Avrupa’da da denendi. Ama oyma güçlüğü, kalıpların yer tutması ve bozulması yüzünden pek yayılıp gelişemedi.

İLK BASKI MAKİNESİ

Basımı kolaylaştıran önemli buluşu Mainzli bir Alman olan Johann Gutenberg (1397-1468) yaptı. Gutenberg, ortak olduğu kuyumcu Johann Fust ile, önce tahtadan, sonra da kurşundan tek tek harfler döktü. Bu harfler, bugünkü daktilo makinelerindekiler gibi kabarıktı. Gutenberg, bu harfleri yan yana getirip İncil’i sayfa sayfa dizdi ve sonra da üzerlerine boya sürerek geliştirdiği baskı makinesinde izlerini kâğıda çıkardı. Gutenberg’in baskı makinesi çok ilkeldi. Dizili sayfalar makineye yerleştiriliyor, üzerlerine kâğıt konuyor, sonra bu kalıpların üzerinden ağır bir merdane geçirilerek izleri kâğıda çıkarılıyordu. Gutenberg 1448 yılında önce İncil’i, sonra da birçok tarih kitaplarını bastı. Gutenberg’in buluşu, insanlık tarihinin devrimlerinden biridir.

Okuma yazma kolaylaşınca insanlar bilgi sahibi oldular. O tarihe gelinceye kadar kitaplar el yazısıyla çoğaltıldığı için, hem sayıları az olur, hem de pahalı olduklarından ancak zenginler bunları okuyabilirdi. Gutenberg’in buluşu ile bilim kolayca yayıldı. İnsanların gözü açıldı. Kitap ve dergilerin basılabilmesi sonunda bilim adamları herkese seslenebildiler; görüş ve buluşlarını ortaya koydular. Kitap olmasaydı, insanların ne halde kalacaklarını düşünmek bile güçtür. Basımın, insanları ne derece bilgi sahibi yaptığını anlamak için şunu düşünmek yeter: Bugünün 8-10 yaşındaki çocuğu, Orta Çağ’ın yaşını başını almış insanlarından çok daha bilgilidir. Bunu da yapan kitaptır.

Gutenberg’in yaptığı ilk baskıdan bu yana baskı sanatı alanında büyük gelişmeler oldu.

Bugün uygulanan baskı işleri başlıca üç şekilde yapılır:

TİPOGRAFİ

Kabarık harf ve şekilleri basma tekniğidir. Gutenberg’in buluşunun gelişimi olan bu baskı usulü çok yaygındır. Bu sistemde basılacak kalıplar, kabarık oldukları için sürülen boya (mürekkep) ile örnekleri kâğıt, deri ya da istenilen şeylerin üzerine çıkar. Tipo basım sistemi en kolay basım şeklidir.

TİFDRUK

Tiponun tersine çukur baskı sistemidir. Yeni bir baskı şekli olan tifdrukta yazı ve resimlerin filmi çekilir. Bakır olan baskı kalıbı kimyasal  usullerle hazırlanır. Renkli baskı işlerinde tifdruk çok iyi sonuç verir.

LİTO – OFSET

«Litografi» taş baskısı anlamına gelir. Bugün kullanılmayan taş baskının yerini ona benzeyen ofset almıştır. Lito baskıda kâğıt doğrudan doğruya taş kalıba yapışır. Oysa ofset baskıda silindir üzerine takılan çinkodan kalıp, kauçuk kaplı başka bir silindire baskı yapar, oradan da kâğıda basılır. Ofset baskıda yazı ve resimlerin filmi çekilir ve çinko kalıplara geçirilir. Tipografiye göre daha masraflı bir baskı şeklidir.

DÜZ BASKI MAKİNELERİ VE ROTATİFLER 

Yukarıda bahsettiğimiz üç ana teknik, düz baskı ya da rotatif vasıtasıyla gerçekleştirilir. Düz baskıda, baskı, tabaka halindeki kâğıtlar üzerine yapılır. Rotatiflerde ise tabaka kâğıt yerine bobin halinde kâğıt kullanılır. Rotatiflerin baskı kalıpları düz baskı makinelerindeki gibi, ileri-geri giderek değil dönerek çalışır. Bobinden çekilen kâğıt, büyük bir hızla dönen kalıpların arasından geçtikten sonra otomatik olarak istenen boyda kesilir. Bu sistemle bir saatte 20-30 000 baskı yapılabilir.

DİZGİ

Basılacak şeylerin dizgisi mekanik ya da elektronik olarak yapılır. Mekanik dizgide yazıları tek tek satırlar halinde döken linotip (ya da entertip) ile harf harf döken monotip makineleri kullanılır. 1950’lerden sonra gelişen elektronik sistemde IBM makinelerinden ya da tamamen elektronik olarak eczalı kâğıda dizgi yapan makinelerden yararlanmaya başlanmıştır. Bu makinelerde yazı doğrudan doğruya film üzerine yazılır. Bu filim fotoğraf filmi gibi kalıba geçer, ofset ya da tifdruk makinelerinde baskıya aktarılır. Bu usul baskıda büyük çabukluk sağlar.

İlk Baskı Makinesi
İlk Baskı Makinesi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir