DEPREM HAKKINDA BİLGİ

DEPREM HAKKINDA BİLGİ

Yer kabuğunun, çok kısa bir süre içinde, birdenbire ve şiddetle sarsılmasına deprem denir. Yerin içindeki çeşitli olaylar, depremlere yol açar. Bugüne kadar depremlerin önceden bilinmesini sağlayacak bir yol bulunamamıştır. Bu yüzden, birdenbire olduğu ve çoğunlukla da can ve mal kaybıyla sonuçlandığı    için   insanlar depremden çok korkarlar. Şiddetli depremler sırasında, gök gürültüsüne benzer sesler duyulur. Deprem başlarken, yerden uğultular gelir. Hayvanlar garip sesler çıkararak koşuşurlar. Korkunç uğultu ve gürültüler birden şiddetlenir ve yer fırtınaya tutulmuş gibi sallanmaya başlar. Eşyalar düşer, duvarlar çatlar. Sarsıntının şiddetine göre, bacalar yıkılır, yapılar temelinden çöker. Bazı şiddetli depremler denizlerin altına ya da insan oturmayan bölgelere rastladığı için zararsız geçiştirilir. Yeryüzünde, her yıl sayısız deprem olur. Bunların çoğu insanlar tarafından duyulmaz; özel araçlarla kaydedilir.

DEPREMLERİN SEBEBİ

Depremler sebeplerine göre 3’e ayrılır:

1)         Volkanik depremler: Yer altındaki gaz ve magma basıncından doğar. Yakın zamanlara kadar, insanlar depreme yanardağların sebep olduğunu sanırlardı. Aslında, yanardağlar depremleri meydana getiren sebepler yüzünden patlar. Bu depremlerin etki alanı pek fazla değildir. Yeryüzündeki yanardağ (volkan) kuşağıyla deprem kuşağı aşağı yukarı aynıdır.

2)         Çöküntü depremleri: Yer altındaki tuz, jips yataklarının erimesiyle ortaya çıkan boşlukların çökmesinden doğar. Bunların etkisi yaygın olmaz.

3)         Tektonik depremler: Yer kabuğunun yeni zamanlarda kıvrılan ve kırılan parçalarının yerleşmesinden doğan depremlerdir. Şiddetli ve sarsıntı alanı geniş depremlerdir. Etkileri yüzlerce kilometre ötelerde görülür. Depremlerin %90’ı tektonik depremlerdir.

Depremin yer altında meydana geldiği yere iç merkez (hiposantr), yeryüzünde iç merkeze en yakın olan bölgeye dış merkez (epi-santr) denir. En büyük yıkıntı dış merkezde olur, uzaklaştıkça depremin etkisi azalır. Depremlerin iç merkezi700 kmderinlikte olabilir. Ama çoğunluğu60 km’ye kadar olan sığ iç merkezlerden doğarlar.

Depremin  merkezinden çevreye yayılan düzenli titreşimlere deprem dalgaları denir. Bunların şiddeti depremin merkezinden uzaklaştıkça azalır. Deprem dalgalarının kırılarak havaya geçmesiyle şiddetli gürültüler meydana gelir. Deprem sırasında denizlerde büyük dalgalar olur.

DEPREM BÖLGELERİ

Depremler çoğunlukla yeryüzünün en inişli çıkışlı bölgelerinde görülmektedir. Yüksek dağlarla derin vadilerin birleştiği ya da dağ yamaçlarının denizin derinliklerine kadar indiği ülkelerde sık sık deprem olur. Dağların yüksekliğiyle denizlerin derinliğini gösteren bir haritayı incelersek deprem kuşağının nerelerden geçtiğini hemen görürüz. Amerika’nın Büyük Okyanus kıyıları, Japonya, Antiller, Himalayalar’ın güney etekleri, İtalya, Yunanistan ve Anadolu deprem bölgeleridir. Bu bölgeler iki deprem kuşağı içinde toplanır. Birincisine Alp-Kafkas Himalaya kuşağı, ikincisine Büyük Okyanus kuşağı denir. Depremlerin % 68’î Büyük Okyanus kuşağında, % 21’i Akdeniz bölgesinde olur. Bilgi için: Dünyada yaşanan büyük depremler

Ülkemiz deprem kuşağı üzerinde bulunduğundan bizde de zaman zaman çok şiddetli depremler görülmüştür. Kırşehir, Erzincan, Adapazarı, Gönen, Fethiye depremleri büyük can ve mal kaybıyla sonuçlanmıştır. Orta ve Güneydoğu Anadolu’nun bazı bölgeleriyle, Toroslar’ın ve Karadeniz dağlarının bir çok yönlerinde depremler seyrek görülür.

DEPREMİN ETKİSİ

Depremlerin etkisi toprağın özelliklerine de bağlıdır. Kumlu, alüvyonlu gevşek yereylerde depremler daha büyük zararlara sebep olur. Kayalık yerlerde daha az zarar görülür. Depremden az zarar görmenin tek yolu, temeli sağlam kayalar üstünde olan betonarme yapılarda oturmaktır. Kerpiçten, taştan yapılmış evler, ağır toprak damlı yapılar çabuk yıkılır. Türkiye deprem bölgesi olduğu halde, yapılarında bu özelliklere dikkat edilmediği için, her deprem büyük sayıda can kaybına sebep olur. En çok zarara uğrayanlar da köylerde yaşayan, kötü yapılarda oturmak zorunda olan yurttaşlarımızdır.

DEPREMİN ŞİDDETİ

Depremlerin şiddetini ölçen, merkezini tespit eden alete sismograf denir. Depremler şiddetlerine göre 12 dereceye ayrılmıştır. İlk 4 derece insanlar tarafından duyulmaz, sadece sismograflarla anlaşılır. 5. ve 6. derecedeki depremler şiddetlidir. Herkes tarafından duyulur; lambalar sallanır; duvarlardaki eşyalar düşer. 7. dereceden sonrakiler yıkıcıdır. Yapıların çoğu oturulamayacak duruma gelir. 11. ve 12. dereceler yok edicidir. En sağlam yapılar temelinden çöker, raylar bükülür, köprüler yıkılır, barajlar parçalanır, insan eliyle yapılmış her şey yok olur. Büyük depremler doğada da değişikliklere yol açar. Göller, nehirler taşar, geniş çatlaklar ortaya çıkar, çökmeler, kaymalar görülür.

Deprem
Deprem

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir