Gaz geçirmeyen sık dokunmuş bir kumaştan ya da hafif bir madenden, yapılan ve havadan hafif bir gazla doldurularak uçması sağlanan bir torbadır. Balon XVII. yüzyılda, insanlara ilk defa uçma heyecanını tattırmış, ama uçağın yapılmasıyla balon önemini kaybetmiştir. Bugün yalnız bilim alanında ve hava gözlemlerinde kullanılır. Çocuklar İçin de küçük oyuncak balonlar yapılır.
Bir balonun uçması için, balon torbası, içindeki gaz ve taşıdığı yükün toplam ağırlığı, aynı hacmi dolduran havanın ağırlığından az olmalıdır. Balonlar, havadan hafif olan hidrojen ya da helyum gazıyla doldurulur. Hidrojen çok çabuk tutuşan bir gaz olduğu için tehlikelidir. Yanıcı olmayan helyum ise az bulunan, pahalı bir gazdır.
Balonlar, eskiden sık dokunmuş, kauçuklanmış ipekli kumaşlardan yapılırdı. Bugün, balon yapımında plastik kullanılmaktadır. Balonlar kabaca küre biçiminde olur. Gaz, altındaki hortum gibi bir delikten doldurulur. Üstünde de istenildiği zaman gazın kaçmasını sağlayan bir supap vardır. Bu supap sepete kadar uzanan bir iple kontrol edilebilir. Bir ağ, balonun çevresini sarar. Ağın uçlarına bir sepet bağlanmıştır. Yüksekliği ayarlamak için de sepetin kenarına kum torbaları asılır.
Balon, önce gazla doldurularak şişirilir. Yerden yükselmeye başlayınca balonu yere bağlayan ipler çözülür.
Balon yerden yükseldikçe, çevresindeki havanın özgül ağırlığı azaldığından kaldırma gücü de azalır, balon bir yükseklikte kalır. Daha yükselmek istenilirse sepetteki kum torbaları atılarak balonun ağırlığı azaltılır, yükseklik arttırılabilir. Balon yükseldikçe çevresindeki havanın basıncı azaldığından içindeki gaz genişler. Bu genişleme balonu patlatacak kadar çok olabilir. Böyle durumlarda, yukarıdaki supap açılarak bir miktar gazın kaçması sağlanır. Balonun yere inmesi için de bu supaptan yararlanılır. Gazın bir kısmı dışarıya atılır. Hacmi küçülen balon aynı ağırlıkta, o yükseklikte kalamayacağı için alçalmaya başlar. Alçaldıkça iniş hızı artar. Balonun yere çarpmaması için baloncu biraz daha kum torbası atar ve ucunda demir çapa bulunan bir halatı yere doğru uzatır. Çapa yere değince balon biraz daha hafiflemiş olur ve yere çarpması önlenir. Bu balonlar istenilen yere götürülemez. Rüzgârlarla ve hava akımlarıyla sürüklenir. Taşıt olarak kullanılamaz.
Bunlardan sonra istenilen doğrultuya yöneltilebilen güdümlü balonlar yapılmıştır. Bu tür balonlarda motorla döndürülen bir pervane vardı. Arkadaki dümen istenilen yöne dönmelerini sağlıyordu. İlk yapan Ferdinand von Zeppelin adlı bir Alman olduğu için bu balonlara zeplin ya da hava gemisi denir. Zeplinlerin iskeleti alüminyumdandı. İskeletin içinde silindir biçiminde gaz torbaları bulunuyordu. Gövdenin altında da yolcular ve pilot için kamaralar vardı. Zeplinlerin uzunluğu 150-180 mkadar oluyordu. Ama, sık sık tutuşup yanarak kazalara sebep olmaları, büyük taşıt ve yolcu uçaklarının yapılması, zeplinlerin önemini azalttı. Günümüzde bu tür hava gemileri hiç kullanılmıyor.
İLK BALONLAR
İlk balonu 1783’te, babalan kağıt fabrikatörü olan Montgolfier kardeşler havalandırdı. Bu iki Fransız, kâğıttan yapılmış küre biçimindeki balonu sıcak havayla doldurdular. Balon 300 mkadar yükseldi ve 10 dakika havada kaldı. Bu, o zamanki insanlara bir mucize gibi göründü. 3 ay sonra Montgolfier kardeşler, Kral XVI. Louis’nin huzurunda yapılan bir denemede, sepetinde bir horoz, bir ördek, bir de koyun bulunan bir balon daha uçurdular. Uçuş başarıyla sonuçlandı. 1783 yılı ekiminde Jean Pi-lâtre Rozier bir balona binerek24 myükseklikte 4 dakika kaldı. Bu denemede balon yere bağlı bulunuyordu. İkinci denemede Rozier ile Marquis d’Arlandes yere bağlı olmayan bir balonla uçtular.150 myüksekliğe çıktılar ve 25 dakika kaldılar.
Bu arada J. A. C. Charles adında bir Fransız bilgini hidrojenle doldurulan bir balon havalandırdı. Yolcusu olmayan bu balon1 000 myükseldikten sonra Paris yakınlarında bir köye indi. Köylüler bunu sihirli bir şey sanıp parçaladılar. 1785’te Manş denizi balonla geçildi. 1794’te balonlar savaşta kullanılmaya başlandı. O yıl Fransız ihtilâlcileri balondan yararlandılar. A. B. Devletlerindeki iç savaşta da balon kullanıldı. 1870 Fransa-Prusya savaşı sırasında bütün devletler ordularına balonlu birlikler katmışlardı. Bunlar düşmanın yerini tesbit etmek için kullanılanbağlı balonlardı. II. Dünya Savaşı sırasında da bağlı balonlar kullanıldı. Bunlar alçaktan uçan uçakları önlemek için, korunacak yerlerin çevresinde uçuruluyordu. İnce ve sağlam bir çelik kabloyla yere bağlıydılar. Zor görüldükleri için uçaklar bunlara çarpıyordu.
DENEME BALONLARI
İnsan taşımayan deneme balonları çok yükseklere çıkabildikleri için atmosfer araştırmalarında kullanılmışlardır.1898’de bir Fransız bilgini balonla uçurduğu ölçü aletleriyle, 8-10 kmyükseldikten sonra hava sıcaklığının değişmediğini ispat etti. Bilgin bu bölgeye stratosfer adını verdi. 1901’de bir Alman bilgini balonla11000 myüksekliğe, 1927’de de bir Amerikalı13 000 myüksekliğe çıktılar, İsviçreli profesör Piccard, basınç ayarlı alüminyum küreyle 1931’de 15 000, 1932’de de16 000 m’ye çıktı. 1935’te Amerikalı iki subay, helyum gazıyla şişirilmiş bir balona bağlı2,70 mçapında bir kürenin içinde22 000 myükseldiler. 1978’de üç Amerikalı balonla Atlas Okyanusu’nu geçip Avrupa’ya geldiler.
İnsan taşıyan deneme balonları ağır bir yükü kaldırmak zorunda oldukları için çok büyük yapılıyordu. Oksijenin az, hava basıncının da düşük olduğu yüksekliklerde balondaki insanların yaşamasını sağlamak için özel araçların da beraber taşınması gerekiyordu.
HAVA GÖZLEM BALONLARI
Hava tahminleri için sonda balonları kullanılır. Bu balonlara bağlanan aletler nemi, sıcaklık derecesini, rüzgârın hızını, hava basıncını ölçer. Balona bağlı küçük bir radyo vericisi bunları yere bildirir.
Meteoroloji balonu çok yükselirse içindeki gaz genişleyerek balonu patlatır. O zaman ölçü aletlerinin bağlı olduğu paraşüt kendiliğinden açılarak aletleri yere indirir.