Farabi Kimdir, Hayatı ve Sözleri

Farabi Kimdir, Hayatı (870-950)

Ünlü bir Türk filozofudur. Hayatı hakkında kesin bilgiler yoktur. Türkistan’ın Farab kasabasında doğduğu sanılıyor. Farabi adiyle anılması bundandır. Asıl adı Mehmet, babasının adı da Mehmet’tir. Dedesinin adı Tarhan, onun babasının adı Uzluk ‘dur. İlköğrenimini Türkistan’da yapmıştır.

Çok genç yaşta, o dönemin bilim merkezi sayılan Bağdat’a gittiği bilinmektedir. Bağdat’ta da Arapça öğrenmiş, ünlü bilim adamlarından dersler almıştır. Uzun süre Bağdat’ta yaşamış, 941′ de Suriye’ye gitmiştir. O zaman Halep’te egemen olan Türk beyi ona yardım etmiş, geleneklere göre Farabi’ye yüksek bir aylık bağlamak istemiştir. Çok yalın yaşayan, ulusal Türkistan elbiselerini bile değiştirmeyen Farabi, bu aylığı almamış, çok az bir parayla yetinmiştir. Hükümdarın Şam’ı alması üzerine Farabi de birlikte oraya gitmiş ve son yıllarını Şam’ da geçirmiştir. 80 yaşında Şam’da ölmüştür.

Farabi, mantık, felsefe, matematik, tıp ve müzik alanında eserler vermiştir. Aristoteles ve başka Yunan filozoflarını yorumlamakla kalmamış, yeni bir sistem de ortaya koymuştur. Farabi’yle ilk İslâm felsefesi kurulmuştur. Aristoteles ile Platon felsefesini uzlaştırmaya çalışan Farabi, ruh, cevher, zaman, yer  (mekân), boşluk ve politika sorunları üzerinde durmuştur.

Batılılar, onu Alfarabus ya da Alfarabi diye tanırlar. Aristoteles birinci sayılarak Farabi’ye «İkinci Üstat» adı takılmıştır. Kendinden sonra gelen İbni Sina ve İbni Rüşt onun felsefesinin etkisi altında kalmışlardır. Kanun denilen müzik aletini Farabi’nin bulduğu söylenmektedir.

Günümüze kalan başlıca eserleri: «Al-Talim al-Sani»; «İhsa al-ulûm»; «Kitab al-Siyasat al-Mada-niya»; «Al-Talikat»; «Kitab al-Fusus»  tur.

Farabi Sözleri

  1. İyi bir insan öldüğünde ona ağlamayın. Asıl onu kaybeden topluma ağlayın.
  2. Sevginin kurduğu devleti adalet devam ettirir.
  3. Erdemlerin en büyüğü bilimdir.
  4. Yalancı bilge, kalp akçe gibidir.
  5. Uzun konuşanı kısa dinlemek lazım.
  6. Bir eylemin ahlaklı olduğunu bilip de ona uygun davranmayan kişi, o eylemin ahlaklı olduğunu bilmeden ahlaklı davranan kişiden daha üstündür.
  7. Evvela doğruyu bilmek gerektir; doğru bilinirse yanlış da bilinir ama evvela yanlış bilinirse doğru bilinmez.
  8. Lafı uzatanlara ne yapmak lazım diye Farabi’ye sormuşlar. O da şöyle demiş: – “Uzun konuşanı kısa dinlemeli.
  9. İnsan bazen bir tesadüfle güzel işler yapar. Bazende bu güzel işleri isteyerek değil, herhangi bir baskı altında yapmış olur.Böylece yapılan işler mutluluk getirmez.
  10. Hiçbir şey kendiliğinden yok olmaz, böyle olsaydı var olmazdı.
  11. Önce doğruyu bilmek gerekir. Doğru bilinirse yanlış da bilinir ama önce yalnış bilinirse doğruya ulaşılamaz.
  12. Hiçbir şey kendi kendinin nedeni olamaz, çünkü nedenin kendisi oluşandan öncedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir