Coğrafya

Coğrafya

Yeryüzünün durumunu, toprak, bitkiler, hayvanlar, insanlar, milletler ve ürünler gibi türlü yönlerini anlatan bilime coğrafya denir.

Coğrafya kelimesi Yunanca «yer» anlamına gelen «geos» ile «yazmak» anlamına gelen «graphe» sözlerinden gelir; bundan da anlaşılacağı gibi, coğrafya bize üzerinde yaşadığımız dünyayı bütünüyle tanıtır.

Genel olarak coğrafya 2 büyük bölüme ayrılır:

Genel coğrafya: Dünyayı bir bütün olarak ele alır ve yeryüzü baklanda toplu bilgi verir. Yerin şeklini, yapısını, boyutlarını, engebeleri, denizlerin durumunu, iklimleri, akarsuları, insanları, hayvanları, bitkileri ve bunların nasıl dağılıp yaşadıklarını inceler.

Fiziki Coğrafya: Yeryüzünün görünümünü, sıcaklık değişimlerini, iklimleri, yağışları, akarsuları, buzulları, rüzgârları, denizleri, depremleri, bitkisel ve hayvansal hayatı inceler.

Devletler Coğrafyası: Irkları, dillerin, ulusların durumunu, devletlerin sınırını ve devlet şekillerini inceler, Siyasi coğrafya da denir. Ancak, devletler coğrafyası, insan topluluklarının durumunu tarihin derinliklerine inerek incelemez, Bunu tarih bilimine bırakır. Onun incelediği, insan topluluklarının ve devletlerin bugünkü dağılışı, yaşayışıdır.

Beşerî Coğrafya: insanlarla ilgili coğrafya dalıdır. Gerçekte bu kol siyasal ve yönetimle ilgili (idarî) coğrafya kolunun bütün insan ve tabiat ile ilgili konularım inceler. Bilindiği gibi, yeryüzündeki hayatın gelişme ve değişmesinde insanların etkisi büyüktür. Meselâ insanlar çölleri yeşillendirir, toprağı düzeltir, akarsuların biçim ve yataklarını değiştirir, kanallar açar, bazı bitki türlerini bir bölgeden ötekine taşıyabilir. İşte insan ve dünya arasındaki bu ilişkileri beşerî coğrafya inceler.

Ekonomik Coğrafya: Yeryüzündeki hammaddelerin üretim ve dağılışından, çeşitli ürünlerden, ticaret ve insanlar (uluslar) arasındaki alışverişlerden ve ulaştırma konularından söz eder.

COĞRAFYANIN TARİHİ

Coğrafya Anadolu’da doğdu; yeryüzüyle ilgili olayları inceleyen ilk bilginler burada yetişti. Üzerinde yaşadığımız dünya hakkında bize ilk bilgiyi Miletos (bugünkü Söke yakınlarında Baletos’lu Tales yazdığı «Kosmologya» (Acun – Kâinat) adlı eserinde verdi. Bu, coğrafyanın ilk taslağı sayılır. Ama hem coğrafya biliminin, hem de tarih biliminin gerçek kurucusu Bodrumlu Heredotus’tur. Çağının bu büyük gezgini, birçok ülkeyi dolaştı, insanların yaşayışı ve ülkelerin doğal durumu hakkında yazılar yazdı.

«Coğrafya» adını taşıyan ilk kitabı ise İskenderiye’nin büyük coğrafyacılarından Libya’nın Sirene (Cyrene) şehrinden Eratostenes (yaklaşık olarak M.Ö. 284-192) yazdı. Eratostenes, ayrıca ilk haritayı da yaptı

Orta Çağ’da bütün bilim dallarında olduğu gibi coğrafya alanında da gerilemeler görülür. Bu çağda yalnız Müslüman Araplar coğrafya ile uğraştılar. Mesudî (Ölümü: 1250) ve İbni Batuta (XIV. yüzyıl) yeryüzünü inceleyerek önemli eserler yazdı. Romalılar çağında yetişen en büyük coğrafya bilgini yine bir Anadolulu (Amasyalı) Strabon’dur. Coğrafyabiliminin kurucusu olan Strabon, 17 büyük kitap tutan «Coğrafya» adlı eserini Yunanca yazdı. Strabon, bölgesel coğrafyaya önem verdi. İnsanlar, gelenekler, yeryüzünün tüm biçimleriyle ilgilendi. İsa’nın doğumundan önce II. yüzyılda yaşıyan Batlamyus (Ptole-maios, 127-51) matematik ve coğrafyayla ilgili eserler yazdı. İskenderiyeli bir Yunanlı olan Batlamyus’un eserleri, Orta Çağ boyunca bütün bilginlere coğrafya alanında temel oldu.

XIII. yüzyılın sonunda Venedikliler’ in, özellikle Marco Polo’nun Uzak Doğu’ ya yaptığı gezilerle coğrafya bilimi canlandı. Polo’nun Çin hakanı Kubilay Hanı ziyareti, o zamana kadar bir masal dünyası sanılan bazı Asya ülkelerini ve Çin’i Avrupalılara tanıttı. İngiliz bilgini Roger Bacon (1216 – 1294) ve Fransız Vincent de Beauvais (1221-1289) bu çağda yetişen ünlü coğrafyacılardı.

Rönesans (yenileşme) çağında, coğrafya ve kartograf ya (harita çizimi) bilimleri çok ilerledi. Alman bilgini Martin Behaim (1459-1506) incelemelere dayanarak dünyayı küre (top) biçiminde yaptı,

Yeni coğrafya biliminin kurucuları sayılan Humboldt ve Ritter’den sonra yetişen bilginler, yaptıkları sayısız inceleme ve gezilerle eski yanlışları düzelttiler. Birçok bilgin de canlı ve kolay anlaşılır yazılarıyla halka dünyamızı, dolayısıyla coğrafya bilimini tanıttılar.  Bunların  başında  Fransız Elisee Reclus (1830-1906) gelir. Reclus’nün «Evrensel Coğrafya» adlı eseri bir hikâye gibidir; insanları ve dünyayı anlatır.

Coğrafya
Coğrafya

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir