Cenap Şahabettin

Cenap Şahabettin

(1870-1934)

Türk şairi ve yazarı. Babası Bnb. Osman Şahabettin Bey, Cenap daha 7 yaşındayken şehit olmuştu. Cenap Şahabettin doktor yüzbaşı olarak diploma aldıktan sonra deri hastalıkları üzerinde bilgisini artırmak için Paris’e gitti. Orada 4 yıl kaldı. I. Dünya Savaşının başlamasından sonra kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. Üniversitede Fransızca ve batı edebiyatı okuttu. Savaşın sonunda kısa bir süre gazetecilik ederek Avrupa’ya gidip geldi.

Şiirle ilgilenmesi okulda başladı; o sıralarda tanıştığı Muallim Naci’nin onu desteklemesiyle ilk yazılarını yayımladı; çeviriler yaptı. 1887’de ilk şiirlerini bir kitapta topladı. Zamanla Muallim Naci ve arkadaşlarının etkisinden sıyrılan Cenap Şahabettin, Recaizade Ekrem ve Abdülhak Hâmit gibi şiir yazmaya başladı. Ama Paris’e gitmesi ve o sıralarda Fransa’da yaygın olan sembolizm ve Parnasse akımlarını tanıması onun kişiliğini iyice şekillendirdi. «Sanat sanat içindir» düşüncesine dayanan şiirlerinde daha çok kendi duygularını, aşkı, tabiatı anlattı. Konu ile ahenk arasındaki ilişki üzerinde ısrarla durdu, istiareye çok önem verdi. Bunu yaparken tamamen unutulmuş kelimelere yer vermekten, alışılmamış isim ve sıfat tamlamaları kullanmaktan çekinmemişti. Böylece kısa zamanda Edebi-yat-ı Cedide (Servet-i Fünun) akımının öncülerinden biri oldu. 1908’den sonra gazetecilik yaptı. Arı dil akımına ve hece veznine karşı çıkan Cenap Şahabettin parlak kelimelere, söz oyunlarına, süse ve yapmacığa düşkündü. Bununla birlikte hayatının son yıllarına doğru hızla gelişen yeni dil akımından  etkilenmiş,  konuşma diline uygun, sade, basit bir dil ve anlatım yoluyla yazılar yazmıştı.

Cenap Şahabettin Eserleri 

Şiirleri: Tâmât.

Oyunları: Yalan; Körebe; Küçük beyler.

Gezi notları:  Hac Yolunda; Âfak-ı Irak; Avrupa Yolunda.

Makaleler: Evrak-ı Eyyam; Tiryaki Sözleri.

Cenap Şahabettin
Cenap Şahabettin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir