Azerbaycan

Azerbaycan

Doğu Anadolu ile Hazar denizi arasında bir bölgedir. Azerbaycan’ın yüzölçümü 86.600 km²’dir. 9,000479 nüfuslu Azerbaycan‘da Türkçenin Azerî lehçesi konuşulur.

Kuzeyde Rusya, kuzeybatıda Gürcistan, batıda Ermenistan, güneyde İran ve batıda (Azerbaycan’a bağlı olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile komşu olan) Türkiye ile komşudur. Doğu sınırını Hazar Denizi çizmektedir.

Kuzey Azerbaycan doğuda Hazar denizine dayanır; kıyılarının uzunluğu800 km’yi bulur. Bakü limanı bu kıyının ortasındadır. Kuzey Azerbaycan’ın başlıca gölü Gökçe gölüdür. Bakü çevresinde bir de Tuz gölü vardır. Ülkenin ortasından geçen Kura ırmağının Jori ve Alazan kolları vardır. Güney Azerbaycan’ın akarsularından en önemlisi Kızılüzen’dir. Bu nehir Şahrud ile birleştikten sonra Sejidrud adını alır. Güney Azerbaycan’ın ortasında1225 myükseklikte Urmiye gölü yer alır; suyu çok tuzludur.

Kuzey Azerbaycan ovalarının çok yeri çorak bozkırlardır. Yalnız Kura ile Aras boyunca kavak, çınar, çeşitli cinsten söğüt ağaçları biter. Büyük ve Küçük Kafkaslarda2 000 myüksekliğine kadar orman görünür, daha yükseklerde otlaklar ve çayırlar vardır.

Güney Azerbaycan’da buğday, arpa, meyve ve üzüm yetişir. Çekirdeksiz üzümü tanınmıştır. Orman azdır. Otlakları boldur. Su kenarlarında kavak, çınar, söğüt ağaçları sıralanır. Ceviz, kestane, fındık, fıstık, badem, iğde, dut yetişir.

Kuzey Azerbaycan‘da çeşitli yaban hayvanı, dağlarda yaban keçisi, bozkırlarda ceylan, ormanlarda pars, sırtlan, tilki, sazlıklar ve çalılıklarda çakallar ve yaban kedileri bulunur. Bozkırlarında turaç, çil, sülün gibi kuşlar vardır. Hazar denizi kıyısındaki bataklıklarla göller, kuzeyden büyük sayıda uçup gelen su kuşlarının kışlağıdır. Karabağ atları tanınmıştır. Lenkeran’da yaban öküzüne rastlanır. Balıkçılık ileridir. «Rus havyarı» diye Avrupa’ca tanınan siyah havyar Azerbaycan ürünüdür. Güney Azerbaycan’daki otlaklarda çok koyun beslenir.

Azerbaycan’ın madenleri zengin ve çeşitlidir. Kuzey Azerbaycan bir petrol ülkesidir. Petrol yalnız Bakü’de değil, Azerbaycan’ın başka yerlerinde de vardır.

10 milyona yaklaşan nüfusun % 70’i Azerî Türkleridir. Kuzey ve Güney Azerbaycan’ın her tarafında Oğuz Türklerinden olan çeşitli boyların torunları yaşamaktadır. Oğuz boylarından başka, burada Kıpçak Türkleri ile diğer Türk boylarının kalıntılarına da rastlanır. Türklerden başka Azerbaycan’da İranlı ve eski Arap kavimlerinin de kalıntıları vardır. Sonuncular tamamıyla Türkleşmişlerdir. Azerbaycan’da Ermeniler, Kürtler, Talışlar, biraz da Yahudi vardır. Kuzeyde Ruslar ve biraz da göçmen Almanlar yaşamaktadır. Azerbaycan halkının % 80’i müslümandır. Büyük çoğunluğu Şiî, Kuzey Azerbaycan’ın bir kısmı da Şafiî’dir.

AZERİLER

Azerbaycan’ın on milyona yaklaşan nüfusunun % 70’ini Türkler teşkil eder. Bu Türklere Azeri denir. Azeriler XI. -XIV. yüzyıllarda buraya gelip yerleşmiş bir Türk topluluğudur. Çiftçilikle, el işleriyle geçinirler. Orta kesimlerdekiler hayvancılıkla uğraşır. Göçebe olanlar kış aylarında aran adını verdikleri ovalarda yazın da yaylak dedikleri yaylalarda otururlar.

Azerî ailesinde baba hâkimdir, çocukların eğitimi annenin görevi sayılır.

Azerbaycanlılar iyi binicidir. Genellikle siyah sarı esmer olurlar. Azerî köylerinde misafiri ağırlamak için «konuk otağı» (misafir odası) denen bir oda bulunur. Burası daima temiz tutulur ve misafirler için saklanır. Azerî erkeklerinin millî kıyafeti şalvar ile «arkalık»tır.

Azeri Türkçesi — Azerbaycan Gürcistan, Ermenistan’ın bir kısmı ve İran Azerbaycanı’nda konuşulan Türkçe lehçesine Azerî Türkçesi adı verilir. Azerî Türkçesi kelime hazinesi bakımından Anadolu Türkçesi’ne benzer. Ancak söyleyişte bazı değişiklikler gösterir. Azeri Türkçesi XIII. yüzyıldan sonra gelişmiş ve Türk edebiyatının önemli bir kolu olan Azeri Edebiyatı doğmuştur. İlk Azerî şairi Pîr Hasan mahlasını kullanan Hasanoğlu’dur. XIV. yüzyılda Kadı Burhanettin; XIV. yüzyılın sonlarıyla XV. yüzyıl başların da yaşayan Seyit Nesimî Türk edebiyatının da büyük şairleri arasındadır. Ancak Azerî edebiyatının yetiştirdiği en büyük şair, şüphesiz bütün Türk edebiyatının en büyük şairlerinden olan Fuzuli‘dir. XVI. yüzyılda yaşayan Fuzuli’nin Türk edebiyatına büyük etkisi olmuştur. Fuzuli’den sonra Azerî edebiyatında bir duraklama olmuş, XIX. yüzyılda Vâkıf, Mirza Feth Ali gibi şairler yetişmiştir. XX. yüzyıl şairleri arasında Sâbirle Elmas Yıldırım’ı sayabiliriz.

AZERÎ MÜZİĞİ

Türk musikisinin Azerbaycan’da gelişen şekli «Azerî müziği» diye anılır. Kendine has özellikleri olan Azerî müziğinde, bizdeki «fasıl müziği»nin karşılığında «Meclisi» denen tür vardır. Bunun dışında bir de halk müziği şekli vardır ki; Azeriler bu türe «Âşık» derler. Şarkılar genellikle tiz bir sesle söylenir. Melodiler, Türkiye’de alışılagelen Türk müziği melodilerinden farklıdır ve gerçekten değişik bir özellik taşır.

I. Dünya Savaşı’ndan önce Azerbaycan’da, operalar da bestelenmiştir. Azerî müziğinin bu alanda başarılı eserler verdiği görülür. Bunlar arasında Arşın Mal Alan, Âşık Garip, Leylâ ile Mecnun gibi eserleri sayabiliriz. Üzeyir Bey Hacıbeyli’ye ait olan bu eserler başarıyla sahneye konmuş, Arşın Mal Alan opereti İstanbul’da bile temsil edilmiş ve büyük ilgi toplamıştır. Leylâ ile Mecnun Bakü’da sahneye konmuş; Üzeyir Bey Hacı 143 beyli bir de Köroğlu operası bestelemiştir.

AZERBAYCAN TARİHİ

Azerbaycan’a ilk yerleşen Türkler Hun Türkleri’dir (IV. ve V. yüzyıllar). Araplar 642’de burayı istilâ ettiler. Türklerin bölgeye gelişi yine devam etti. Azerbaycan XI. yüzyılda önce Selçuklu sonradan Oğuz Türklerinin istilâsına uğradı. Bütün Azerbaycan’ı kesin olarak fetheden Sultan Alp Arslan’dır. Ülke daha sonra Moğollar, İlhanlılar, Timur, Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Şirvanlıların, 1502’de de Safevîler’in egemenliğine geçti. Daha sonra Osmanlılarla çekişildi.

Kanunî 1534’te bütün Azerbaycan’ı Osmanlı ülkesine kattıysa da 1555’te ülkenin büyük bölümünde Safevî egemenliği tanındı. III. Murat zamanında Osmanlı devletine katılan Azerbaycan XVII. yüzyılın ortalarına kadar sürekli çarpışmalara sahne oldu. XVIII. yüzyılda burada çeşitli hanlıklar kuruldu; bu durum XX. yüzyılın başlarına kadar sürdü. Rusya’nın I. Dünya Savaşı’nda yenilmesi üzerine Kuzey Azerbaycan’da cumhuriyet ilân edildiyse de 1920’de ülkede büyük karışıklıklar çıktı ve 28 nisan 1920’de Kafkas federasyonuna bağlandı, 1936’da doğrudan doğruya S.S.C. Birliği’ ne katıldı. 30 Ağustos 1991’de SSCB çöküşüyle bağımsızlığını ilan etmiştir. Ülkenin ekonomisi çok zengin petrol yataklarına dayanır.

Bakü Azerbaycan
Bakü Azerbaycan

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir